Yurt dışında kaçak olarak bulunan ve yayınladığı görüntülerle daha evvel FETÖ’cülerin dillendirdiği iftiralar üzerinden provokasyona girişen …
Yurt dışında kaçak olarak bulunan ve yayınladığı görüntülerle daha evvel FETÖ’cülerin dillendirdiği iftiralar üzerinden provokasyona girişen kabahat örgütü elebaşı Sedat Peker’in, Ergenekon davasında yaptığı son savunmasının tamamı birinci defa gün yüzüne çıktı.
Peker’in 22 Nisan 2013’te tarihli savunmasındaki, Seyahat olaylarının finansörü olmakla suçlanan, ayrıyeten darbe ve casusluk cürümlerinden da yargılanan tutuklu olan “Osman Kavala” ayrıntısı dikkat çekiyor.
KAVALA’NIN TEMSİLCİSİNDEN İKRAM
Peker, cezaevinde mektup açacağı kullandığı tezlerine yönelik olarak yaptığı savunmasında, cezaevinde kendisine ayrıcalık yapılmadığını, fil dişi saplı bir mektup açacağına sahip bulunduğunu anlatıyor. Mektup açacağının Kurtuluş Savaşı kahramanlarından hayranı olduğu Fahrettin Altay Paşa’ya ilişkin olduğunu, bunun kendisine Altay’ın torunu Zeki Türkkan tarafından armağan edildiğini söylüyor.
TÜRKKAN’IN TELEFONUNDAN BARKEY İLE GÖRÜŞTÜ
Dikkat çeken detay ise Türkkan’ın, Osman Kavala’nın birçok şirketine ortak olmasıydı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tespitlerine nazaran, Osman Kavala’nın 16 şirkette paydaşlık ve yöneticilik münasebeti bulunuyor ve şirketlerin birçoğunun temsilcisi de Zeki Türkkan. Yine Başsavcılığın yaptığı araştırmada, 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle ve teşebbüsün gerisindeki FETÖ ile irtibatı olduğu belirtilen CIA Casusu Henri Barkey ile Osman Kavala’nın yaptığı görüşmeler deşifre edilmişti. Kavala’nın bu görüşmelerden birini de şirketlerinin temsilcisi Zeki Türkkan’ın telefonu ile yaptığı belirlendi.
1.5 MİLYON DOLAR KURUL
Sedat Peker ve Osman Kavala’nın isimleri birinci defa 1998’de yan yana gelmişti. Organize Kabahatlerle Çaba Şubesi tarafından gözaltına alınan Sedat Peker, tabirinde Osman Kavala’nın ismini vermişti. Peker, “Kavala Şirketler Grubu’nun işvereni Osman Kavala beni arayarak, Bedrettin Dalan’ın ortağı müteahhit Yavuz Yayla’dan bir arsa satışından kaynaklanan 25 milyon dolarlık alacağının olduğunu ve benim devreye girmemi istedi. Ben de bu işi hallederek 1.5 milyon dolar komite aldım. Ayrıyeten Osman Kavala’nın ortak olduğu ve F-16 uçaklarının bilgisayar ağını yapan bir şirketin paylarının satışında da devreye girerek payların yabancılara gitmesini engelledim ve bu işten de 200 bin dolar komite aldım” ifadelerini kullanmıştı. Osman Kavala ise bu argümanları reddetmişti.
Borcu tahsil etmiş
Sedat Peker ve Osman Kavala’nın isimleri, Turgut Büyükdağ’ın 10 Ağustos 2008’de “şüpheli” sıfatıyla verdiği tabirde de geçiyor. İstanbul Organize Hatalarla Uğraş Şube Müdürlüğü tarafından alınan tabirde de Büyükdağ, “1995 yılında Sedat Peker’in adamı olan Hacı isimli adamlarıyla fabrikama geldiler. Şahıslar güvenlik görevlilerine ‘Biz Sedat Peker ismine geliyoruz. Osman Kavala ile Sedat Peker ortaktır. Turgut Büyükdağ’ın Osman Kavala’ya borcu varmış, onu tahsil edeceğiz’ demişler” ifadesini kullandı.
Görüntü merakı cezaevi günlerinden
Sedat Peker’in, Burada TV tarafından yayınlanan Ergenekon davasındaki savunmasından, toplumsal medyaya olan ilgisinin cezaevi günlerinde başladığı görülüyor. Avukatlarının cezaevi ziyaretleri sırasında kendisi hakkında Youtube’da yayınlanan görüntülerin görüntülenme oranlarını getirdiğini söyleyen Sedat Peker, bu izlenme oranlarını siyasi parti başkanları ile hem de yer altı dünyasının öteki isimleri ile karşılaştırıyor. Peker, Başbakan’ın görüntülerinin 24.5 milyon izlendiğini, kendisi hakkında hazırlanan görüntülerin 23.5 milyon izlendiğini, yer altı dünyasındaki öteki isimlerin görüntülerinin ise çok düşük sayılarda kaldığını kaydediyor.
