Marmara Denizi’nde sıklıkla görülen ve deniz salyası da olarak bilinen müsilaj, deniz tabanında 30 metreye kadar inmesi halinde ziyan verdikleri …
Marmara Denizi’nde sıklıkla görülen ve deniz salyası da olarak bilinen müsilaj, deniz tabanında 30 metreye kadar inmesi halinde ziyan verdikleri canlı cinslerinin çoğalma ve üremesine de pürüz oluyor. Dalgıç İsa Şahintürk, Kadıköy Kıyısı’nda Marmara’nın tabanını saran deniz salyalarını su altı kamerası ile görüntüledi. İsa Şahintürk, “Günden güne oltayla avladığımız balıklar azaldığı için dalış yapıyorum. Hem su altı canlılarını inceliyorum hem de dalış yaparak balık avlıyorum. Son vakitlerde deniz salyaları yüzünden balıklar da azaldı. Bunun sebebi, Marmara’daki deniz suyunun daima kirlenmesi. Bu yüzden dalışlarda da artık balık göremez olduk” dedi.
“OKSİJENİN OLMADIĞI YERDEN BALIKLAR UZAKLAŞIYOR”
İstanbul’un tüm etrafında dalış yaptığını belirten Şahintürk, “Şunu söylemem gerekir; İstanbul’un her yeri birebir. Zira su daima yayılım gösteriyor ve kirlilik dağılıyor. Bu nedenle artık neredeyse dalışlarda balık göremiyoruz. Zira suda oksijen olmadığından, deniz salyasından ötürü balıklar uzaklaşıyor. Deniz salyasının son vakitlerde gündem olmasının nedeni ise salyaların artık deniz yüzeyine çıkması. Mart ayındaki dalışlarımızda da salyaları görüyorduk lakin artık yüzeye çıkıyor. İnsanların deniz görüntüsü bozulduğu için artık daha çok gündem oluyor” diye konuştu. 
“DENİZ YÜZEYİNDE YALNIZCA YÜZDE 5’İ GÖRÜNÜYOR”
Suların daha uygun filtrelenmesi ve arıtılması gerektiğini vurgulayan İsa Şahintürk, “Deniz salyaları daima arttığı vakit yok olma müddetleri de uzuyor. Bu formda devam ederse deniz salyaları yok olmaz. Suların daha uygun filtrelenmesi ve arıtılması gerekir. Denizin yüzeyinde gördüğümüz deniz salyası neredeyse hiçbir şey. Zira mart ayından beri suyun altında biz birbirimizi güç görecek biçimde hareket ediyoruz. Şu an deniz yüzeyine çıkan deniz salyaları tabanda bulunan salyaların yalnızca yüzde beşi. Deniz salyaları büsbütün denizin tabanına çöküyor” tabirleri kullandı. Şahintürk, “Denizin altında balıkları gördüğümüzde ilerliyoruz. Suda çok makus bir koku oluyor. Birtakım bölgelerden atık bırakılıyor suya. Bu türlü olduğu vakit suya başımızı sokmadan çıkmamız gerekiyor. Deniz tabanında salyaları hala görebiliyoruz. Salyanın içerisinde hava kabarcığı var ve suda asılı bir halde duruyor.” biçiminde konuştu.
