İstanbul Havalimanı 3. pisti 18 Haziran’da hizmete girecek

Bir yılda yapılan hizmetleri ve projeleriyle ilgili İstanbul Havalimanı İşletmecisi İGA CEO’su Kadri Samsunlu, çalışanları için bir mektup kaleme aldı. İstanbul Havalimanı’nda imali devam eden 3’ncü pist çalışmalarında sona yaklaşıldığını tabir eden İGA CEO’su Kadri Samsunlu, “İstanbul Havalimanı’nın işletmecisi İGA olarak seyahat tecrübesi noktasında daima kendimizi yeniliyoruz. Halihazırda 3. pist çalışmalarımız sürüyor. Operasyonel olarak kıymetli avantajlar sağlayacak bu yeni pistimizi 18 Haziran’da hizmete almayı planlıyoruz. İstanbul Havalimanı etrafındaki rüzgar gülleri bu yıl bitmeden taşınarak kaldırılacak ve ek binaların imali tamamlanacak. İstanbul Havalimanı’nın her şey takvimine uygun, planlandığı üzere gidiyor” dedi.

Taşınma sürecini anlattı

İnşaat evresinden açılış periyoduna, açılıştan da tam kapasite operasyonlara geçiş sürecine kadar farklı etaplarda zorluklarla baş ettiklerini söz eden Kadri Samsunlu, “Sivil havacılık tarihinin en savlı taşınma operasyonlarından ‘Büyük Göç’ olarak isimlendirdiğimiz ve Türkiye’nin lojistik muvaffakiyetinin ispatı niteliğindeki bu operasyon,47 bin 300 tonluk ekipmanın Atatürk Havalimanı’ndan İstanbul Havalimanı’na meselesiz bir biçimde, iki günden daha kısa bir müddette, 33 saatte taşınması ile tamamlandı. İGA olarak, açık bir havalimanından 45 km’lik uzaklığa bir taşınma operasyonunu meselesiz yönettik. Bu bakımdan “Büyük Göç” çok kapsamlı, birebir vakitte muvaffakiyet ile yönetilmiş bir operasyon olarak dünya havacılık tarihindeki yerini aldı. Böylesine bir operasyonu dünya üzerinde yapabilecek ülkeler hudutlu sayıdadır. Ülkemiz, o ülkeler ortasında yer alarak havacılık tarihinde fark ortaya koymuştur. İstanbul Havalimanı, 6 Nisan 2019’da, tam operasyona geçerek kimi havacılık otoritelerinin kanılarını boşa çıkarıp yapılamaz denileni yapmış ve havacılık tarihinde yeni bir sayfa açmıştır” dedi.

‘Kişi başı harcamada yüzde 55 artış yaşandı’

İstanbul Havalimanı’nda gümrüklü alanda bulunan mağazalarının Mart 2020 itibariyle doluluk oranının yüzde 98’lere geldiğini söz eden Samsunlu şöyle devam etti: “En büyük amacımız memleketler arası bir havalimanı olarak tüm yolcularımıza eşsiz bir seyahat tecrübesi yaşatmaktı. Sunduğumuz hizmetlerle, güçlü yeme-içme ve alışveriş yerleriyle, kültür-sanat stantlarıyla İstanbul Havalimanı’nda tam kapasite operasyonların birinci yılında yolcu memnuniyetini ön plana koyan bir yaklaşımla bu amacımızı başardığımızı söyleyebilirim. Havalimanımızdaki reklam alanları ile Türkiye, outdoor (OOH/ Out-of-home) reklam pazarının yaklaşık yüzde 15’ini yönetmekteyiz. Havalimanındaki reklam alanlarımızda doluluk oranlarımız ortalama yüzde 70 civarında gerçekleşmiş olup, reklam veren üst seviye markaların yeni adresi olduk. Duty Free’de alansal doluluk oranı Mart 2020 itibariyle yüzde 98.4 düzeyine ulaşmış, açılıştan bu yana kişi başı harcama yüzde 55 artış göstermiş, 108 alt işletmeci ve 33 klasik dutyfree mağazası faaliyet göstermektedir. Özel yolcu hizmetlerinde ise son 1 yılda amaçlarımızın üzerinde performans gösterdik. 445 bin yolcumuz İGA Lounge hizmetimizden faydalanırken toplamda 1.3 milyon konuğumuza bu özel yolcu hizmetlerimizi sunma imkanı bulduk. Yeme içme tarafında; geçtiğimiz 1 yıl içinde Mart ayına kadar 67 ünite açılmıştır. 2019 yılının Nisan ayına nazaran dış çizgi hava tarafı kişi başı harcama sayısı yüzde 28 artış göstermiştir.”

‘Ek ödeme gerçekleştirdik’

İstanbul Havalimanı İşletmecisi İGA olarak birinci hizmet yılı içerisinde büyük etap kaydettiklerini söz eden Samsunlu, “6 Nisan 2019 tarihinde tam kapasiteyle operasyon sürecine başladığımız İstanbul Havalimanı’nda, birinci işletme yılı içerisinde DHMİ tarafından garanti edilen 233.1 milyon euro’luk Dış Sınır Yolcu Gelirinin aşılması sonucu İGA tarafından devlete 22.4 milyon euro meblağında ek ödeme gerçekleştirdik. Devletin hiçbir kaynağını kullanmadan birinci yılımızı tamamlamış olduğumuz bu kısa mühlet zarfında değerli başarılara imza atarak uluslararası havacılık topluluğunun odağı haline geldik” diye konuştu.

’64 milyon yolcu ve 74 havayolu şirketine hizmet sunuldu’

Bundan bir yıl evvel tam kapasite ile hizmet vermeye başlayan İstanbul Havalimanı’nda yolcu sayılarını da paylaşan Kadri Samsunlu şunları söyledi:

“İlk yılımızda, 64 milyon yolcuya ve 74 hava yolu şirketine hizmet sunduk. Hepinizin bildiği üzere 2019 yılında havacılık kesimini derinden etkileyen Boeing 737 MAX krizini yaşadık. Türk Hava Yolları’nın filosunda bulunan 24 adet 737 MAX tipi uçak tüm dünyada olduğu üzere güvenlik gerekçesiyle uçuşlardan çekilmişti. 2019’da yaşadığımız bu cins durumların yol açtığı kapasite kaybını, Ocak 2020’den itibaren Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs (COVID-19) salgını da artırdı.Bu salgının süratle ilerleyişi de havacılık dalında önemli bir gerilemeye neden oldu. Bu bağlamda, 6 Nisan 2019’dan 31 Mart 2020 tarihine kadar olan yaklaşık 1 yıllık devirde 64 milyon yolcu ve 74 hava yolu şirketineİstanbul Havalimanı’nda mesken sahipliği yaptık.737 Max tipi uçakların yerde olmasıyla yaşanan kaybın yanı sıra geçen yıl taşınma devrinde uçuş yapılmayan günler ve 22 Nisan’a kadar ki kademeli tam kapasiteli operasyona geçiş de bu yolcu sayısının bugün çok daha üstlerde olmasını engelledi. Fakat şundan eminiz ki; gelecek günlerde Türk havacılık bölümü çok daha ivmeli formda büyümesine devam edecektir.”

‘Koronavirüs, havacılık kesimini durma noktasına getirdi’

Koronavirüs nedeniyle hayatın durma noktasına geldiğini ve havacılık dünyasının bundan derinden etkilendiğini kaleme alan Samsunlu, şöyle devam etti:

“Hepimizin malumu olduğu üzere; dünyanın dört bir yanında Koronavirüs (COVID-19) pandemisi nedeniyle hayat durma noktasına geldi. Salgın; ekonomiyi, toplumu ve bizlerin günlük hayatını süratle değiştirirken, seyahat alışkanlıklarımızı da farklı bir noktaya getirdi. Ülkelerin sonlarını birbirine kapatmak zorunda kalmasıyla, bu durum birçok bölümün yanında en başta da havacılık dünyasını derinden etkiledi. Yaşanılan bu süreç, yalnızca finansal bir kriz değildir. İnsanların birinci defa meskenlerine haftalarca kapanmasının akabinde itimat ortamının oluşması durumunda tekrar eski alışkanlıklarına dönmesi çok vakit almayacaktır. Geçmişte olduğu üzere, havacılık dalı bu krizin de tesirlerini atlatacak ve tekrar yükselişe geçecektir. İstanbul Havalimanı’nda yolcu ve uçuş sayıları bakımından eskisinden daha ağır periyotlar göreceğiz. Şimdi birinci yılımızda yakaladığımız başarılarla havacılık kesiminde Türkiye’nin de kelam hakkı olduğunu tüm dünyaya kanıtladık. Bundan sonraki süreçte de sorunun ne olduğuna değil; değişen dünya dinamikleri ile birlikte tahlilin nasıl olacağına odaklanmanın yanlışsız olduğunu bilmeliyiz. Her daim krizlerin sonrasına odaklanmalıyız.”