Bazen ilişkinin içerisindeyken bir anda kişisel alanlar kalmaz, yerini bir anda sağlıksız bir bütünlük alır. Böyle olduğunda ilişki günden güne toksikleşmeye başlar. Bunu yaşamamak için ilişkide kişisel alanı korumak gerekiyor… 1. Her şeyden önce …
Bazen ilişkinin içerisindeyken bir anda kişisel alanlar kalmaz, yerini bir anda sağlıksız bir bütünlük alır. Böyle olduğunda ilişki günden güne toksikleşmeye başlar. Bunu yaşamamak için ilişkide kişisel alanı korumak gerekiyor…
1. Her şeyden önce kişisel alanın aslında kendi özgürlüğünüzü tanımladığını unutmamalısınız!
Kişisel alanı yalnızca somut bir kavram olarak düşünürseniz önemli olmadığı kanaatine varmanız doğaldır. Her şeyden önce bu kavram sizin özel alanınızı ifade eder. Kişisel alanınızı korumak aslında bir nevi özgürlüğünüzü korumaktır.
2. İlişkilerde kişisel alan korunursa, karşılıklı olarak güven ve saygı artar.
Sağlıklı bir ilişkinin temelinde güven olur. Eğer birbirinize güvenmiyorsanız doğal olarak birbirinizin kişisel alanına da saygı duyamazsınız. Güven ve saygı bir ilişki için en önemli kriterlerden!
3. Birlikte olmak istemek kadar zaman zaman yalnız kalmak istemek de gayet doğaldır.
İlişkide olmak demek her an birlikte vakit geçirmek değildir. İnsanın bazen kendi düşünceleriyle kalması, duygularını tek başına tartması gerekir. Bu yüzden kişisel alana saygı duyulması kritiktir.
4. İnsan stresli veya yorgun olduğunda biraz yalnız kalıp kafa dinlemek ister.
Bazen insanın dinlenmiş hissetmek için yalnız kalmaya ihtiyacı oluyor. Bu gibi anlarda insanın ‘Ne oldu?’ sorularıyla boğulmak yerine kendiyle baş başa kalması gerekiyor.
5. Ayrıca insanın kendini geliştirmesi için de kişisel alanın korunması gerekir.
Çiftler hep bir bütün olarak takıldıklarında kendilerini ve potansiyellerini unutmaya başlarlar. Bu sebeple zaman zaman kişisel alanlarına dönerek kendilerini geliştirmeye odaklanmaları gerekir.
6. Kendini geliştirdikçe de insanın kendine olan güveni artar.
Sağlıksız bir ilişkideyken genelde partnerlerin karşılıklı olarak öz güvenleri düşer. Böyle olduğunda da birbirlerine bağımlı hale gelirler. Öz güven problemlerinin yaşanmaması için herkesin kendi alanına sahip olması gerekir.
7. İlişkide duygusal denge korunur.
Duygusal dengenin sağlanabilmesi için partnerlerin birbirlerine olan sevgilerini ne zaman ve ne şekilde gösterebileceklerini belirlemeleri gerekir. Bunun sağlanması için de kişisel alanların çizgileri korunmalıdır.
8. Sınırlar belirlenince herkes kendi sınırları konusunda daha bilgili olur.
Bazen ilişkideyken partnerimizle bazı şeyleri konuşmaya çekiniriz. Ancak sınırlar kesinlikle bunlardan biri olmamalı! Her iki taraf da birbirinin sınırları hakkında bilgi edindikçe kendi sınırlarını da daha net çekebilme şansını yakalar.
9. Enerjinin korunması ve yenilenmesini sağlar.
İki kişilik bir hayatı sürdürmek insanı oldukça yorar. Bu sebeple ilişkilerde herkes kendi hayatına odaklanmalı ve partnerinin kişisel alanına çok da girmeden ilişki yürütülmeli. Böylece enerji korunabilir.
10. Ve son olarak, sağlıklı bir iletişimin olabilmesi için gerekli zemin sağlanır.
Her iki taraf da bireysel ihtiyaçlarını karşılayabildiklerinde ilişkide denge kurulabilir. Uzun vadede sağlıklı bir ilişki kurmak için birbirinizin özel alanlarına girmemeye dikkat etmelisiniz.
