Heykeltıraş Tülay Karavit’in Sedna Koleksiyonu’ndaki yapıtların satışından elde edilen gelir, İstanbul Resitalleri tarafından yürütülen “Her …
Heykeltıraş Tülay Karavit’in Sedna Koleksiyonu’ndaki yapıtların satışından elde edilen gelir, İstanbul Resitalleri tarafından yürütülen “Her Okula Bir Piyano” projesinde kullanılacak. İstanbul Resitalleri Genel Koordinatörü Nazan Ceylan, yaptığı açıklamada, geçen yıl başlatılan ve iki okula piyano kazandıran projenin yeni dönemde da devam edeceğini belirtti.
Ceylan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“İki dönem evvel başlattığımız, İstanbul Resitalleri’nin toplumsal sorumluluk projesi olan, ‘Her Okula Bir Piyano’ projemiz için, bu dönem diş doktoru ve heykeltıraş Tülay Karavit, Eskimo mitolojisinden ilham aldığı Sedna Koleksiyonu’yla dayanak verecek. ‘Sedna Modern’ ismini taşıyan koleksiyonda yer alan nesnelerin satışından elde edilen gelir, projemize aktarılacak. Öncelikle dezavantajlı okullar olmak üzere, bu yıl da çeşitli okullara piyano ikram etmeyi amaçlıyoruz.”
Sanatkarın şahsî stantlarına gittiğini ve yapıtlarını çok sevdiğini lisana getiren Ceylan, “Heykellerin arkasındaki hikayeyi çok beğendim. Ben Sednaları daha birinci gördüğüm an çok beğendim, sevdim” dedi. Celyan, evvelki dönem Diyarbakır ve Dersim’de iki okula piyano aldıklarını anlatarak, “Gönlümüzden bir sayı koymak geçmiyor ancak en azından bir piyano alınmasını isteriz. Her sene farklı bir konsept çıkarmak üzere de bir gayemiz var. Geçen dönem gravürlerimiz vardı. Bu dönem, Sedna yapıtları ve İstanbul Resitalleri’nin ‘Her Okula Bir Piyano Projesi’ bir arada yürüyecek. Sedna’nın kıssasını herkes bilsin istiyorum. Zira çok özel bir kıssası var” sözlerini kullandı.
Sanatçı Karavit de diş hekimliği ile heykel sanatının birbiriyle örtüşen işler olduğunu söyleyerek, diş hekimliği derslerinde aldığı el mahareti derslerinin değerli olduğuna işaret etti. Çocukluğundan itibaren heykele çok ilgisi olduğunu lisana getiren Karavit, şunları aktardı:
“Bir kartpostal seçerken bile üzerinde heykel görseli olanı seçerdim. Kendi kendime tuzdan, mumdan, hamurdan bir şeyler yapıp birleştirirdim. Daima 3 boyutlu hacmi olan nesneler, takılar yapardım. Daha sonra mesleğimi oturtup belirli bir sisteme girdikten sonra artık şuurlu olarak heykel yapmak istedim. Profesyonel eğitmenlerin, pahalı hocalarımızın atölyelerine katılıp, eğitim aldım. Genel olarak çocukluğum ve gençliğim daima tabiat içinde geçti. Vakit içinde meydana gelen binalaşmalar, dönüşüm, tabiatın katledilmesi, hepimizin rahatsız olduğu şeyler ve dertsiz davranışlara karşı bir hassasiyetim vardı. 10 yıldır da buna dikkati çeken işler yapmaya kıymet veriyorum.”
‘MİTOLOJİYE İLGİM VARDI, SEMİNERLERE KATILDIM’
Tülay Karavit, iklim değişikliğinden kaynaklanan zahmetlerin son devirde çok gündemde olduğunu lakin kendisinin bu mevzudaki hassasiyetinin çok evvelden başladığını vurgulayarak, “Mitolojiye ilgim vardı. Mitoloji seminerlerine katıldım. Eğitmenimiz derslerde farklı ülke mitolojilerini anlattı. Ben de araştırdım ve buzulların, kuzey ülkelerinin mitolojisi çok ilgimi çekti. Hem kar ve soğuk seven bir insan olduğumdan soğuk iklimlerin mitolojisi olması hem de doğayı koruyan, korumayanı cezalandıran bir iletiye sahip olması etkiledi. İnsanın, şuurlu ya da ticari emelle ziyan verdiği tabiat tarafından cezalandırılması kelam konusu Sedna mitolojisinde.” sözlerini kullandı.
“Sedna”nın mitolojideki öyküsüne de değinen sanatçı, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Sedna büyük tesadüflerle birlikte karşıma çıkan ve beni söz eden bir şeydi. Bu nedenle Sedna’ya sarıldım. O aslında çok pak, olumlu ve ölümlü bir karakterken başına gelen birtakım olaylardan sonra bir dönüşüme uğrayarak, doğayı, denizleri koruyan bir tanrıçaya dönüşüyor. Bu aslında büsbütün kuzey ülkelerinde balıkçılıkla geçinenlerin, israfı önlemek için ortaya attığı bir efsane. O vakitlerde bile israf sorunken, şu anda artık bu durum had safhada. Neredeyse bir yarış halinde, çok tüketiyoruz. Yaşadığımız dünyaya ziyan vermemeyi öğrenmemiz için ziyan görmemiz gerekmiyor.”
Karavit, Sedna’nın kendisini söz eden bir karakter olduğunu ve bu karakterle çeşitli toplumsal sorumluluk projelerinde yer almaktan büyük memnunluk duyduğunu lisana getirerek, “Sedna’nın hikayesi lakin bu türlü etkinliklerle, gün geçtikçe daha çok yayılabilir. Sedna’nın iletisi, insanları kışkırtmak, uyandırmak, bir ortada tutmak ve tatlı kıssasıyla de mitolojiye dokunmak. Çok gerçek bir hayatımız var. Bizi biraz hayal dünyasına götürüyor. O da çok hoş bir şey, renk katıyor, kıssasını öğrenen beşerler ilgi gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Her Okula Bir Piyano” projesinin kendisini çok etkilediğinin altını çizen Karavit, projeye özel hazırladığı Sedna Koleksiyonu’nda bronz heykeller, mumlar, bez çanta ve kolyelerle kitap ayraçlarını sanatseverlerle buluşturduğunu anlattı.
Yarın akşam Güney Koreli keman sanatkarı Soyoung Yoon ile Alman piyanist Mario Haring’in vereceği “İstanbul Resitalleri Sevgililer Günü” konserinde, sanatseverler Sedna koleksiyonunu görebilecek. (İSTANBUL / AA)
