Hayatınızı Gitgide Daha Huzurlu ve Sakin Hale Getirecek 22 Alışkanlık

Minimalizmi hayat ideolojiniz haline getirmek epeyce fayda sağlayacaktır. Sonunuzu tetiklemeyen, sizi rahatlatacak bir ortam yaratın. Fizikî şeyleri, sizin için bir mana tabir etmesi ya da yararlı bir maksada yönelik olmasına nazaran seçin.

Hem de her bahiste. Evraklarınızı dosyalayın, faturalarınızı elinize geçer geçmez sistemli bir biçimde tutun. Kıyafetlerinizi kolay ulaşabileceğiniz bir halde yerleştirin, günlük gereksinimlerimiz her gün değiştiği için her daim işinizi kolaylaştırmak ismine tertipli olun. Aksi takdirde, nadiren kullandığınız ama o anda hemen gereksiniminiz olan bir eşyanızı bulmak için, yalnızca varsayım yürütüp konutun altını üstüne getirecek ve vakit kaybetmiş olacaksınız.

Gereksiniminiz olmadığını bildiğiniz halde birtakım şeylerden kurtulmak sahiden güç gelebiliyor. Konutunuzu dolduracak daha fazla ıvır zıvır almayın, yalnızca yiyeceğiniz kadar yiyecek alın ve giysi ya da diğer bir eser alırken seçici olun. Nitekim kullanacak mıyım diye düşünün. Hakikaten istiyor musunuz yoksa anlık memnunluk sağlayacağı için mi alıyorsunuz? İnanın istikrarlı bir kredi kartı ve kendinizi denetim edebilmenin verdiği özgüven daha güzel hissettirecek.

Tabi ki istisnalar olacak. İşiniz başınızdan aşkınsa şayet, değerli bir mail yollamak için uykunuzdan birkaç dakika feragat edebilirsiniz örneğin, işinizi kendinizden ön planda tutmadığınız sürece bunda bir külfet yok. Siz yaptığınız işten, kazandığınız paradan her vakit daha fazlasısınız ve daha çok itinası hak ediyorsunuz.

Şayet bağdaş kurup nefes almak size nazaran değilse diğer bir şey bulun. Sizi o anda canlı hissettirecek ne olursa olsun yapın. İsterseniz camlar açık, bangır bangır müzik çalarak otomobilinizle bir tıp atın, isterseniz dans etmeye gidin ya da konutunuzda fotoğraf yapın.

Ne olursa olsun yapmak zorundasınız; öyleyse yorgun bir günün sonundaki kısa bir duşu ya da uzun bir banyoyu sizi gevşeten bir aktiviteye dönüştürün. Bir mum yakın, müzik açın ya da banyonuzu köpükle doldurun; paklık sürecini meditasyona dönüştürün.

Size ilham veren ve düşünmeye iten fikirleri, alıntıları yahut bilgileri derleyin; bu formda muhtaçlık duyduğunuz an o bilgilere ulaşabilirsiniz. İş, Bağlantılar, sıhhat ya da yemek üzere kısımlar oluşturun ve hoşunuza giden şeyler denk geldiğinde çabucak not alın.

Her gün hayat öykünüzü anlatacağınız değil kolay kitabınız üzere olsun bu günlük. Fikirlerinizi, görüşlerinizi ve gün içindeki gözlemlerinizi aktarın. Geriye dönüp açıklamakta sizi zorlayan şeylere baktığınızda, o anda gereksiniminiz olup olmadığına ya da az yahut çok değiştirmek isteğiniz hayatınız hakkında kesinlikle bir fikir verecektir.

Bir yandan sakinlik ve huzur getirirken başka yandan da hoş bir ambiyans yaratacak.

Hem sizi rahatlatacak hem de sıhhatinize fayda sağlayacak. İçtiğiniz lattelerden hem daha ucuz hem de daha doğal olacaktır; üstelik tadı da pek hoş.

Alışkanlık kazanana kadar bunu yapmak hakikaten güç, bu yüzden kredi kartı olmadığını yalnızca nakit ödeyebileceğinizi düşünün. Bu sizi daha önlemli yapıp ne kadar para harcadığınızın farkına varmanızı sağlayacak. Ayrıyeten ne kadar fatura gelir diye düşünmenizi de engellemiş olacaktır.

‘Mantra’ düşünmeye yönlendiren şey demek ve sözlerin gücünü anlatıyor. Düşünmeye başladığınızda başınızda tekrarladığınız söz ve cümleler harika bir güç taşıyor. Neyi eksik hissediyorsanız ya da daha çok istiyorsanız yalnızca söyleyin: ”Ben başarılıyım.”, ”Ben inançtayım.”, ”Ben sevilen biriyim.” ya da ”Ben maddi açıdan yeterliyim.” üzere. Bu uygulama sizin kendinizi besleyen bir yer hazırlamanıza yardım ederken, içsel bir seyahat yapmanızı sağlayacak.

Şayet size kaba ya da fikirsiz demek istiyorlarsa bırakın desinler. Kendi rahatınızı bozarak kimseyi mutlu etmek zorunda değilsiniz.

Farklı materyalleri birleştirip kendi yemeğinizi yaparken her vakit farklı lezzetler ortaya çıkar. Bu da sizi sorumlu, ilgili; en kolay halde daha insani hissettirir.

Yemek, müzik, okumak ve televizyon. Tüm bunlar sizin gün uzunluğu nasıl hissettiğinizi tesirler. Hayatınıza alırken farkında olmadığınız şeylerin gücünü hafife almayın.

Ne istiyorsunuz bir işe başlamak mı? Kendinize şunu sorun: Daima gün be gün saçma bir işle mi uğraşmak mı sizin istediğiniz ya da sahiden yaptım, başardım demek mi? Her şeyden evvel size en uygun yola nasıl karar vereceğiniz değerli.

Olağanda olduğundan daha azını yahut daha fazlasını başarmış olmayacaksınız. Ama aklınızdaki ”Daha fazla uğraş göstermeliydim.” fikrini ortadan kalkacak.

Mükemmel bir tecrübe için, ekstra harcamaya muhtaçlık duymadığınızı kendinize gösterin. Kusursuz bir yemek için değerli yiyeceklere de gereksiniminiz yok. İstediğiniz hayatı yaşamak için, şu anda sahip olduklarınız dışında bir şey gerekmiyor. Zira istediğiniz hayat hissettiğiniz şeylerle alakalıdır. Bakış açınızı değiştirdiğinizde o hisler gün yüzüne çıkacaktır.

Onu ne olursa olsun aslında bulacaksınız. Kendinizi değişime zorlamak için hayatınızda neyin yanlış gittiğini görmek isterseniz, aradığınızı tam olarak bulacaksınız. Şayet kendinizi keşfetmekte korkuyor, kendinizi kıymetsiz hissediyorsanız da aradığınız karşılık size uzakta kalacaktır.

Şayet maksadınızın ne olduğunu, şu anda niçin burada olduğunuzu, gayenizin ne olduğunu bilmiyorsanız, telaşlı, korkulu ve huzursuz bir hayat geçirebilirsiniz. Makul bir din ya da muhakkak bir küme beşere inanmak, dahil olmak zorunda değilsiniz; fakat ne hissettiğiniz tanımlamak zorundasınız. Birisi size söylediği için değil; nasıl düşündüğünüz ve kim olduğunuzu uyumlu hale getirmek için zorundasınız.

İç güdünüzün tersine, kendinizi tutmak için çabalamanız bir işe yaramaz. Kim olduğunuzu, her istikametinizi detaylı biçimde ne kadar çok düşünürseniz, istemsiz de olsa hislerinizi bastırmak için o kadar az güç harcayacaksınız. Unutmayın ki olumsuz taraflarınız görmezden gelmek ya da bastırmak, onları kabul etmekten daha tehlikelidir. Psikolojide buna ‘gölge benlik’ ismi veriliyor.

Kendinize şaşırmanız için fırsat tanıyın. Korktuğunuz vakit her şeyi net bir biçimde göremediğinizi kendinize hatırlatın. Sizi keyifli eden şeyi her vakit iddia edemeyeceğinizi unutmayın; ancak başka yandan da memnunluğu kovalamayı bırakmayın.