Bu husustaki yanlış inanışları bırakmak gerekiyor. Her organda olduğu üzere göğüs de şahsa nazaran değişen, binlerce farklı çeşidi olan bir …
Her organda olduğu üzere göğüs de şahsa nazaran değişen, binlerce farklı çeşidi olan bir organ.
Göğüs mi göğüs mü daha ona bile net karar vermiş sayılmayız. Lakin ismini bile kesinleştiremediğimiz bu güzide organın her bayanda farklı olduğuna eminiz. Çok küçük, çok büyük, sarkmış yahut asimetrik onlarca göğüs tipi var.
Lakin insanların algısında tek tip bir ülkü var. Bunun sorumlusu da medya alışılmış ki.
Klâsik ve toplumsal medya algılarımıza büyük, lakin çok da çok büyük olmayan; yuvarlak ve dik göğüsleri empoze etti. Doğal yapısı birebir bu tanıma uyan bayanların yüzdesi çok düşük; bu da öteki tüm bayanları güvensizliğe sürükleyen bir şey.
Küçük göğüs, çok büyük göğüs sarkmış yahut asimetrik göğüs toplumun gerçeküstü hoşluk standartlarına uymadığı için her geçen gün daha fazla bayan bıçak altına yatıyor.
Lakin burada da öteki bir sorun var. Bayanları estetik operasyona sürükleyen toplum, bu kere de silikonla büyütülmüş göğüsleri yapay buluyor. Hem büyütme, hem de küçültme süreçlerindeki dikiş izleri de pek yeterli karşılanmıyor. Velhasıl birden fazla defa doğal da, ameliyatla elde edilen göğüsler de ülkü hoşluk standartlarına uyamıyor. Doğuştan ülkü göğüslere sahip olmak gerekiyor.
Bir de sarkmış göğüsler var ki, tahminen de en kabul görmeyen göğüs tipi.
Meğer sarkma düşünüldüğü üzere çok sıra dışı, ender bir durum değil. Göğüslerin büyük kısmı yağ dokusundan oluşur, yumuşak yağ dokusunu taşıyan ince bayan cildi yerçekimine yenik düşer ve sarkma gerçekleşir.
Sarkma ile ilgili söylenen hurafelerin ise birçok yanlış.
Sarkmanın yaşla, sıcak suyla, sütyen takmamakla ve hatta cinsellikle bile gerçekleştiğine inanılıyor; halbuki bu durum çoğunlukla genetik. Göğüs büyüdükçe sarkma oranı da artıyor. Kilo alıp verme, yaş, sıcak suyla yıkanma alışkanlığı ve sütyen takmama elbette tesirli lakin temelde cilt ve göğüs dokusuyla ilgili bir durum.
Bu durumun olağanlığını yaymak ve dayanaklı sütyenlerle, estetik operasyon baskısının yanlış olduğunu vurgulamak isteyen bayanlar artık doğal halleriyle fotoğraf paylaşarak “sarkık göğüsler vardır” diyor.
Vücut olumlama akımında bile kilolu lakin göbeksiz, selülitsiz bayanlar görüyoruz. Bunun gerçek olmadığını birileri lisana getirmeli.
Pandemi periyodunda pek çok bayan sütyen kullanmaktan vazgeçti. Hiç istemediği halde toplumun standartlarına uymak için bayanlar demir balenli, ekstra dayanaklı sütyenler takıyor ve hatta bazen bantla göğüslerini yapıştırıyor.
Daha fazla bayanın kilolarıyla, çatlaklarıyla, lekeleriyle, göğüsleriyle keyifli olduğu hallerini paylaşması bu bahiste inançsız hissedenlere ilham verici olabilir.
Ne dersiniz?
