Gezi kararları Berlin’de protesto edildi

İnsan hakları savunucusu ve iş insanı Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet ve yedi kişinin 18 yıl mahpus cezasına çarptırıldığı Seyahat davası kararları Berlin’de protesto edildi.

Türkiye’de bir mühlet mahpus yatmış olan gazeteci Deniz Yücel, müellif Aslı Erdoğan, insan hakları savunucusu Peter Steudner, sanatçı Zehra Doğan ve gazeteci Can Dündar’ın da ortalarında bulunduğu çok sayıda kişi, Seyahat davasında mahkumiyet kararı alanlar için bugün Berlin’de bir dayanışma yürüyüşü düzenledi. Yürüyüşe Hudut Tanımayan Gazeteciler örgütünün Almanya temsilcisi Christian Mihr ve Memleketler arası Af Örgütü’nün Almanya temsilcisi Markus Beeko da katıldı.

Aksiyonda Başbakanlık konutu, Alman meclis binası, Avrupa Birliği Kurulu Temsilciliği ve Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği önünde Seyahat davasındaki mahkumiyet kararları kınandı. Bir TIR’a yüklenen Silivri Cezaevi’nden bir hücrenin maketi, Türkiye’deki baskı rejiminin simgesi olarak yürüyüşe eşlik etti.

Gazeteci Deniz Yücel, Seyahat kararlarının kınandığı harekette Rusya’nın Ukrayna saldırısı nedeniyle “Erdoğan rejiminin değerinin” artmaması gerektiğini belirterek, “Almanya’nın yanlışlı Rusya siyasetinden çıkarması gereken ders, otokratlarla kabahat iştiraki olmamalıdır” dedi.

“Saçma sapan evraklarla tutuklanmış on binlerce kişi var”

Ellerinde kelepçe ile harekete katılan Aslı Erdoğan, Osman Kavala’nın “ağaçları koruduğu için müebbet” aldığını belirterek, “Şu an Türkiye’de onun üzere saçma sapan evraklarla tutuklanmış, karar giymiş on binlerce kişi var. Ve cezaevi şartları 12 Eylül devrini andırıyor. Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada son siyasi mahpus özgür kalana dek bu kelepçeleri taşıyacağım” formunda konuştu.

Gazeteci Can Dündar yaptığı konuşmada, “Bu kararla cezalandırılan yalnızca sekiz arkadaşımız değil, demokratik bir Türkiye hasretiyle Seyahat hareketine katılan milyonlardır” tabirlerini kullandı.

Aksiyonda mahkumiyet kararları kınandıFotoğraf: Erkan Türkel/DW

Hudut Tanımayan Gazeteciler örgütünün Almanya temsilcisi Christian Mihr, mahpus cezasına çarptırılanlarla dayanışma içinde olduğu iletisini vererek, “Federal Hükümet, bedelleri temel alan bir dış siyaset izlemeli, gündemin tuzağına düşmemeli, bütün düzlemlerde Türkiye’deki basın özgürlüğü için faaliyet göstermelidir” dedi.

Milletlerarası Af Örgütü’nün Almanya temsilcisi Markus Beeko da, “Osman Kavala ve sivil toplumun öteki günahsız aktörlerine karşı verilen dramatik, saçma ve keyfi mahkumiyet kararları, Alman hükümeti ve Avrupa Birliği’ni uyandıran bir alarm zili olmalıdır” formunda konuştu.

Kavala’dan Erdoğan’ın “Soros” açıklamasına cevap

Seyahat davasında ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırılan insan hakları savunucusu Osman Kavala ise bugün yaptığı yazılı bir açıklama ile mahkemenin kararı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararla ilgili açıklamalarına reaksiyon gösterdi.

1646 gündür cezaevinde bulunan Kavala, “Benim ‘Sorosçu’ olduğuma dair beyanlarla bu karara legallik kazandırılmaya çalışılıyor. Seyahat protestolarının tarafımdan organize edilmediği yalın bir gerçektir. Yüz binlerce yurttaşımızın antidemokratik uygulamalara karşı adalet hisleriyle, özgürlük talebiyle sokağa çıkmalarını, Soros’a yahut öbür bir dış aktöre bağlamak beyhude bir çabadır” sözlerini kullandı.

Osman KavalaFotoğraf: Kerem Uzel/dpa/picture alliance

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mahkemenin kararı ile ilgili açıklamasında Kavala’yı kastederek “Bu adam Türkiye’nin Sorosu’ydu, Seyahat olaylarının perde ardı koordinatörüydü” tezinde bulunmuştu.

“Bu karar hukuka aykırı”

Seyahat davasında kendisine verilen cezanın yanı sıra yedi kişinin de 18’er yıl mahpus cezasına çarpıtılmasına işaret eden Kavala, “25 Nisan 2022 tarihinde, demokrasi bedellerini benimsemiş, ülkelerini seven yurttaşlar yargı kullanılarak cezalandırıldılar” dedi.

“Heyetteki yargıçlardan birinin karşı oy yazısında da ortaya konulduğu üzere, bu karar hukuka alışılmamış elde edilmiş ve cürüm işlendiğine dair makul kuşku içermeyen kanıtlara dayanmaktadır” tabirlerini kullanan Kavala, “Karar keyfidir; siyasi baskı altında hukuk normları çiğnenerek alınmıştır” kelamlarına vurgu yaptı.

Seyahat davasının “yargının içine düştüğü durumu gözler önüne” serdiğini belirten Kavala, “Böylece yargının bu biçimde kullanılmasının bütün yurttaşlar için önemli bir tehlike oluşturduğu daha güzel anlaşılmış oldu” dedi.

Mahkemenin kararı

Seyahat davasının 25 Nisan’da görülen karar duruşmasında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, iş insanı Osman Kavala’nın “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya yahut Misyonunu Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme” hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırılmasına hükmetmişti.

Mücella Yapan, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’nin ise 18’er yıl mahpus cezasına çarpıtılmasına karar verilmişti.

ANKA,DW / JD,ET