Muratpaşa ilçesi Deniz Mahallesi’nde oturan Süleyman Eken’den haber alamayan Diyarbakır’daki annesi Sultan Akhan, geçen yıl 13 Ocak günü polise …
Soruşturmayı devralan ve özel bir grup kuran Cinayet Ofis Amirliği takımları, Eken’in kayıp olduğu tarihten itibaren güvenlik kamerası ve cep telefon kayıtlarını incelemeye aldı. Teknik ve fiziki takibin akabinde Süleyman Eken’in en son bayan kuaförü Oktay Yılmaz ve kardeşi Mehmet Yılmaz ile görüştüğünü belirleyen gruplar, incelemelerini bu istikamete kaydırdı. Gruplar, Eken’in telefon sinyalinin, son olarak Döşemealtı ilçesi Çıplaklı Mahallesi 412 Sokak’taki Oktay ve Mehmet Yılmaz’ın anneleri Gülger Yılmaz’a ilişkin konuttan alındığını belirledi.
CESEDİN KESİMLERİ FOSEPTİKTE BULUNDU
Polis, nisan ayında meskenin etrafında iş makineleriyle hafriyat gerçekleştirdi. Kadavra köpeği ile yapılan aramada, Süleyman Eken’e ilişkin cesedin kesimleri, konutun bahçesindeki foseptikte bulundu. Tüm aramalara karşın cesedin başı ile göğüs kafesine ulaşılamadı. Gözaltına alınan Oktay ve Mehmet Yılmaz kardeşler tutuklandı.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede maktulün tefecilik yaptığı belirtilerek, şöyle denildi:
“Maktul kuşkulu Oktay Yılmaz’a para vermiş ve her hafta da kendisinden faiz almıştır. Şüphelinin ödemeleri geciktirmesi nedeniyle maktulle ortalarında hasımlık doğmuştur. Maktul 9 Ocak tarihinde kuşkulu Oktay Yılmaz’ın iş yerine gitmiştir. Oktay da kardeşi Mehmet’i iş yerine çağırmıştır. Maktul ve iki kuşkulu saatlerce iş yerinde kalmıştır. 3 saat sonra maktulün telefonu kapanmıştır. Bu sırada, iki kuşkulu maktulde Oktay Yılmaz’a ilişkin senetleri alarak imha etmişlerdir. Ayrıyeten, tekrar maktulün üzerindeki para ve eşyaları da cebir ve şiddet uygulayarak zorla almışlardır. Akabinde maktulü bilinmeyen bir halde öldürmüş ve sonraki gün de plan yaparak, cesedi panelvan araçla götürdükleri Döşemealtı ilçesindeki annelerinin meskeninde parçalamışlardır. Cesedin kol ve bacaklarını foseptiğe atmışlardır. Cesedin öbür modülleri ise tüm aramalara karşın bulunamamıştır. Her iki şüphelinin maktulün vefatında asli maddi fail olarak sorumlu tutulması gerektiği, kanaat ve sonucuna varılmıştır.”
AĞIRLAŞTIRILMIŞ ÖMÜR UZUNLUĞU MAHPUS TALEBİ
Mehmet Yılmaz savunmasında, ceset modüllerinin ikametinin bahçesindeki fosseptikte çıkması ile ilgili bir bilgisi olmadığını, ceset modüllerinin kim tarafından ve ne vakit bırakıldığını bilmediğini söyledi. Oktay Yılmaz da, “Sadece maktulün parasını verdim, ondan senedimi geri aldım. Sohbet etmezdik. Parasını alır giderdi. Maktul en fazla 5-10 dakika dururdu. Hava soğuktu. Ben o gün iş yerime gelen maktule kahve ikram etmek istedim. Lakin kendisi içmeyi kabul etmedi. Ortamızda bir gerginlik olmadı. Aşağıda arkadaşının kendisini beklediğini söylemişti. Maktul iş yerime geldikten sonra 5 dakika oturup gitmişti. Ondan sonra kendisini hiç görmedim” dedi.
İddianamede iki kardeş hakkında başka ayrı ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpus istendi. Ayrıyeten sanıkların Eken’e yönelik ‘yağma’, ‘Kişiyi hürriyetinden mahrum bırakma’ hatalarından da başka ayrı 22 yıla kadar mahpusla cezalandırılması istendi.
Duruşmanın görülmesine önümüzdeki günlerde başlanacak.
