Almanya’da doğan ve bir para taşıma şirketinde çalışan Türk asıllı Yasemin Gündoğan, 230 milyon liralık soygun sonrası Türkiye’ye kaçtı. Filmlere aratmayacak soygun sonrası firmanın zararını karşılayan sigorta şirketi Türkiye’ye 4 İspanyol dedektif …
Almanya’da doğan ve bir para taşıma şirketinde çalışan Türk asıllı Yasemin Gündoğan, 230 milyon liralık soygun sonrası Türkiye’ye kaçtı. Filmlere aratmayacak soygun sonrası firmanın zararını karşılayan sigorta şirketi Türkiye’ye 4 İspanyol dedektif gönderdi.
Almanya Türkiye hattında yaşanan 8 milyon Euro’luk soygun dosyası büyümeye devam ediyor. Almanya’nın Bremen kentinde çalıştığı para taşıma şirketinden 8 milyon Euro (yaklaşık 229 milyon lira) çaldığı ileri sürülen Türk kökenli Yasemin Gündoğan, 2 yıldır Interpol tarafından aranıyor.
Büyük vurgunun ardından kayıplara karışan Bremen doğumlu Yasemin’in en son Çeşme’de ortaya çıkmasının ardından sigorta şirketi, konusunda uzman 4 dedektifini Türkiye’ye gönderdi.
Sabah gazetesinden Ümit Erkan Demircan’ın haberine göre, dedektifler önce Yasemin’in bir çöp konteyneri dolusu parayı Türkiye’ye nasıl soktuğunu tespit etti.
Ardından Çeşme’de satın aldığı muhteşem villayı buldu. Dedektifler, 2 yıl gibi kısa bir sürede dondurmacılıktan Alman ekonomisinin neredeyse kalbine transfer olan Yasemin’in şirkete soygun için yerleştirilmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruyor.
Yasemin’in en son Çeşme’de ortaya çıkmasının ardından konusunda uzman 4 dedektif Türkiye’ye geldi. Dedektifler, soruşturma kapsamında Yasemin’e yardım ettiği gerekçesiyle Almanya’da tutuklanarak cezaevine gönderilen Büşra S.’nin ifadelerine, telefon kayıtlarına ve banka hesap hareketlerine ulaştı.
Dedektifler, 21 Mayıs günü saat 21.21’de bir minibüsle şirketten kaçan Yasemin Gündoğan’ın Büşra S. ile birlikte kara yoluyla önce Avusturya’nın başkenti Viyana’ya ulaştığını, ardından paraları ticari havayolu taşımacılığı yapan kişilere paylaştırarak Türkiye’ye soktuğunu tespit etti. Yasemin Gündoğan’ın ise para transferinin hemen ardından 22 Mayıs tarihinde Almanya seyahat belgesi ile Viyana’dan İstanbul Havalimanı’na, ardından ulusal kimlik belgesi ile İstanbul’dan İzmir’e uçtuğu belirlendi.
Bu bilgiler doğrultusunda Türkiye’ye gelen dedektifler, Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren bir dedektiflik şirketiyle ortaklık anlaşması imzaladı.
Dedektifler, İzmir’e inen Yasemin Gündoğan’ın o gün İzmir Konak’ta lüks bir otele yerleştiğini bir gece kalıp ardından Çeşme’ye hareket ettiğini belirledi.
Türkiye’den Almanya’ya döndüğünde gözaltına alınıp cezaevine gönderilen Büşra Satılmış’ın telefonundan çıkan fotoğraflar üzerinden de bir araştırma başlatan dedektifler, Çeşme’de bulunan Reisdere Mahallesi’ndeki tüm villaları kapı kapı dolaştı.
Havuz başında çekilen fotoğraftan yola çıkan dedektifler, Yasemin Gündoğan’ın Büşra Satılmış ile birlikte yaşadığı Reisdere Mahallesi’ndeki lüks villayı bulmayı başardı. N.Ç.’ye ait havuzlu villanın bir emlak şirketi aracılığıyla bir yıllığına kiralandığı tespit edildi. Ancak Yasemin Gündoğan ve aranan arkadaşları villada bulunamadı.
