Eskişehir’de yaşayan tezhip ve minyatür sanatkarı 44 yaşındaki Fulya Can Öçgünder, 25 yıl evvel Topkapı Sarayı’nda aldığı eğitimle, kültür ve …
Eskişehir’de yaşayan tezhip ve minyatür sanatkarı 44 yaşındaki Fulya Can Öçgünder, 25 yıl evvel Topkapı Sarayı‘nda aldığı eğitimle, kültür ve sanat dünyasına 200’den fazla tezhip eser kazandırdı.
Hayatının 40 yılını İstanbul’da geçiren Öçgünder, 1996 yılında üniversite imtihanını kazanamayınca, Topkapı Sarayı’nda bulunan ve yetenek imtihanı ile öğrenci kabul edilen Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı atölyelerde tezhip sanatını öğrendi.
Topkapı Sarayı’nda 2 yıl boyunca tezhip sanatkarı Sabriye Şeker’den eğitim alan Öçgünder, 1998 yılından bugüne kadar Osmanlı motiflerini kullanarak 200’den fazla yapıta imza atıp, çok sayıda öğrenci yetiştirdi.
Fulya Can Öçgünder, AA muhabirine, tezhiple tanışmadan evvel sabırsız biri olduğunu, fotoğraf dersi ödevlerini sıklıkla babasına yaptırdığını anlattı.
Hayatı boyunca sanatla ilgili bir şeyler yapma isteğinde olduğunu belirten Öçgünder, “Tezhip ile tanıştım. Bir mühlet sonra beni Topkapı Sarayı’na yönlendirdiler. Çok yanlışsız bir beşerden eğitim aldığımı düşünüyorum. Sanatçı Sabriye Şeker hocam ile çalıştım. Usta-çırak alakasıyla 7 yıl yanında sabrı öğrendim. Fotoğraf yapamayan ben, sabır işçiliğini çok sevdim.” dedi.
Öçgünder, Topkapı’da aldığı eğitimin çok değerli olduğunu lisana getirerek şöyle konuştu:
“Topkapı Sarayı’nın içinde Osmanlı devrinde mutfak olarak kullanılan bir yer var. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı. Atölye olarak kullanılıyor. Orada eğitim veren çok başarılı isimler var. Yetenek sınavıyla öğrenci alınan bir eğitim merkezi durumunda. Orada eğitimimi almış olmam büyük bir talihti. Hem öğrendim hem de 100’den fazla öğrenciye tezhibi öğrettim. Hayatımın sonuna kadar, gözlerim ve ellerim müsaade verdiği sürece bu sanatı yaşatmaya devam edeceğim.”
En büyük destekçileri eşi ve kızı
Devir prestijiyle eskiye ilginin arttığına işaret eden Öçgünder, bugüne kadar 200’den fazla eser yaptığını söyledi.
Öçgünder, eşinin ve 9 yaşındaki kızının da kendisine takviye olduklarını aktararak şöyle devam etti:
“Sabırla bazen çok küçük bir tespih adedinin üzerine tezhibi işledim. Hala bu biçim işler yapmaya devam ediyorum. Etrafımdaki arkadaşlarım konut ziyaretlerinde yaptığım çalışmaları görünce kendileri için de talepte bulunuyorlar. Toplumsal medya üzerinden yaptığım yapıtları satın almak isteyenler oluyor. Ekonomik olarak yararını görmemin yanı sıra ticari düşünmeden üretmeye devam ediyorum. Ancak bazen bir eser bir yılda da bitebiliyor. Bu manada aile dayanağı çok kıymetli. Sağ olsunlar eşim ve kızım daima destekçim oldu.”
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde daha fazla üretken olduğunu lisana getiren Öçgünder, bu periyotta daha fazla vakit, daha fazla düşünme imkanı bulduğunu tabir etti.
Sanatçı Öçgünder, gençlerin tezhip ve minyatür sanatına ilgisinin arttığına dikkati çekerek, “Daha fazla eğitim almak isteyen, öğrenmek isteyen genç jenerasyon var. Bayanların da el yatkınlığı bu manada değerli. İnsanların hayatları boyunca öğrenmek için efor sarf etmeleri mecburi. Öğrenmek hareketi sonsuz. Hiçbir vakit öğrenmekten uzaklaşmamalıyız.” diye konuştu.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Selçuk Kızıldağ
