16 yaşında modellikle başladığı mesleğine sunuculuk ve moda tasarımcılığı ile devam eden Ebru Şancı, şimdilerde çocuklar için kıyafetler …
Alpaslan Beyefendi, sizinle evlendikten sonra mesleğinde doruğa yanlışsız yürümeye başladı. ‘Her başarılı erkeğin gerisinde bir bayan vardır’ kelamı sizi yansıtıyor sanırım…
Bir adamı var eden ailesidir. Ben Alpaslan’la tanıştığımda Kasımpaşa’daydı. Sonra Eskişehir’e gittik. Makus bir devir yaşadık. Sonra Alpaslan, altı ay top oynayamadı. Televizyondan arkadaşlarının maçını izleyip çocuklarının gazını çıkarıyordu. Daima çok düşündüm ‘Bu periyodu nasıl atlatırız?’ diye ancak Allah yardım etti. Bir sene boyunca bir lira bile kazanmadı. Ben bir bayan olarak ardında durdum ve durmam da gerekiyordu. Üç tane evladımız var. En ümidi kestiği vakit bile ‘Sen yaparsın, sen güzelsin, sende yetenek var’ dedim. Her an yanında oldum. Bence şu an kapasitesinin yarısıyla oynuyor. En büyük hayali Ulusal Takım’dı, oldu.
Eşinizi hangi ekipte görmek istersiniz? Yurtdışı hayaliniz var mı?
Göztepe ile kontratımız bitiyor. Kalabilir de gidebilir de. ‘Artık nereye gidiyorsam geleceksin’ dedi. Zira son beş yılını altı metrekarelik odada geçirmiş bir adam Alpaslan. Ne Elazığ’da mesken tuttu ne de Eskişehir’de.
Futbola ilginiz daha evvel var mıydı?
Evvelce de futbol izlemeyi seviyordum. Kendi kendime yorum yapıyorum fakat ofsayt kuralına bir türlü başım basmaz. Alpaslan çok anlattı lakin anlamıyorum.
Eşinizi güzel buluyor musunuz?
Alpaslan güzel bir adam. Bir kez futbolcu ve Türkiye’deki bayanların ilgisini çekiyor. Birinci tanıştığımda baktım çocuk hoş. Meskene geldim anneme dedim ki ‘Bir çocukla tanıştım. Burnu biraz büyük, dişleri çürük, yamuk.’ Bir hafta sonra dayanamadım. ‘Senin dişlerini yaptıralım’ dedim. O gün 32 dişini yaptırdık. Sonra burnunu yaptırdım. Şu an olduğundan değişik bir adam. Alpaslan aslında benim yapıtım.
Sizin dokunuşlarınızla diğer bayanların da ilgisi artmaya başladı. Eşinize ileti gönderen bayanlar var mı?
Bayanların ilgisinin artması için güzel olması gerekmiyor. Parası olması kâfi. Herkes için söylemiyorum fakat evli bir erkeğe bayan yazıyorsa ilgisini çeken şey paradır. Hâlâ yazıyorlardır da bana söylemez artık.
Fazıl Say’ın eşi Ece Dağıstan ile ilgili söylediği ‘Evlerimizi birleştirmedik. Farklı meskenlerde yaşıyoruz. Birbirimize gidip geliyoruz’ kelamları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hakikat söylemiş. Ben de Alpaslan ile beş yıldır başka meskenlerde yaşıyorum. Kocam gelince sevgilim gelmiş üzere oluyor. Zira biz üç günden fazla bir ortada kalamayız. Konutta erkek çekilmiyor. Bence erkek milleti konutta çok kalmamalı. Fazıl Say memnunsa katılıyorum.
Dördüncü çocuğu düşünüyor musunuz?
Ben 5’e kadar düşünüyorum da annem düşünmüyor. (Gülüyor) Annem ‘Senin kadar yüzsüz insan görmedim. Doğuruyorsun bana veriyorsun. Ben olsam 10 tane doğururum. Her gün hakaret ediyorum sana alınmıyorsun. Beni kov’ diyor. Millet karısını ikna etmekle uğraşır, ben annemi ikna etmeye çalışıyorum.
Toplumsal medyayı etkin kullanan birisiniz. Eşiniz size karışıyor mu?
Karışmaz mı! Bir sefer asla spor yaparken görüntü paylaşamıyorum, yasak. Taytlı, büstiyerli fotoğraflara müsaade vermiyor. Aslında ben de artık üç çocuklu biri olarak bana bir artısı olmadığı için paylaşmıyorum.Genellikle çocuklarımı, köpeklerimi paylaşıyorum. Daha çok ilgi çekiyor. Herkes “Eviniz daima bu türlü dağınık mı?” diye soruyor.Valla daima bu türlü dağınık. 3 çocuklu, 5 köpekli bir konut bu. Nasıl toplayalım?
Futbolcu eşlerini ekseriyetle bu türlü son model otomobillerde, değerli çantaları takarken görüyoruz. Sizin bu türlü istekleriniz var mı?
Evvelden vardı. Artık hiç yok. O yıllarda aldıklarımı hepsini çocuklar meskende yerlerde sürüklüyor. O denli bir hayatım yok. Alanların da kendi tercihi. Benimki alsa şu an hayır demem olağan lakin o denli bir isteğim yok.
Pandemi devri sizin için nasıl geçiyor?
Bodrum’a gittik. O devir hamileydim. Kocam pizza yaptı, pişi yaptı, oturduk yedik. Herkes üzere meskende takıldık. Alpaslan mutfakta benden daha mahir. Mutfağı hiç sevmiyorum.
Çocuklara kim yemek yapıyor?
Annem. Allah başımdan eksik etmesin. O olmasa üç çocuğu büyütemezdim. Hâlâ çocuklara annem bakıyor.
