Altınbaş Üniversitesi, Cumhuriyetin 100. yılına özel düzenlediği ‘Cumhuriyet Çınarları Ödül Töreni’nde Prof. Dr. İlber Ortaylı, İhtilal Erbil, Mustafa Denizli ve Doç. Dr. Cemil Arıkan’a mükafatlarını verdi. Merasimde, üniversitenin akademisyen ve öğrencilerinin bilim, sanat ve spor dünyasından seçtiği duayen isimlere mükafatları verildi.
Cumhuriyetin 100. yılında ‘ Cumhuriyet Çınarları’ ödüllendirildi
İSTANBUL – Altınbaş Üniversitesi 15. kuruluş yıl dönümünü “Cumhuriyet Çınarları” mükafatları ile taçlandırdı. Merasimde cumhuriyet tarihinde yapmış oldukları çalışmalarla kıymetli bir yere sahip olan Prof. Dr. İlber Ortaylı, İhtilal Erbil, Mustafa Denizli ve Doç. Dr. Cemil Arıkan’a mükafatları düzenlenen bir merasimle verildi.
Atatürk’ün Türk milletine armağanı olan Cumhuriyetin 100’üncü yılına özel 100 farklı aktifliği içeren proje çerçevesinde Altınbaş Üniversitesi tarafından düzenlenen “Cumhuriyet Çınarları Ödül Töreni” gerçekleştirildi. Bağcılar Kaymakamı Abdullah Uçgun, Altınbaş Üniversitesi Mütevelli Heyeti Lideri Ali Altınbaş ve Rektör Prof. Dr. Davet Erhan’ın açılış konuşmalarını yaptığı merasimde, üniversitenin akademisyen ve öğrencilerinin bilim, sanat ve spor dünyasından seçtiği duayen isimlere mükafatları verildi.
Törenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Altınbaş Üniversitesi Mütevelli Heyeti Lideri Ali Altınbaş, eğitimde markalaşmayı önemsediklerini söz ederek, “Altınbaş Kümesi olarak inanca dayalı ulusal ve milletlerarası ortamda markalaşmayı temel alıp, tüm şirketlerimizde takımlarımızı kurduk. Bunu eğitimde de üniversitemiz vasıtasıyla gerçekleştirdik. Mezun olup iş hayatına atılan gençlerimizin toplum tarafından takdir edilmesi eğitim markamızın gerçek amacıdır. Bunu gerçekleştirmek için elimizden gelen bütün uğraşı göstermeye çalışıyoruz. Altınbaş Ailesi olarak yapmış olduğumuz işlerin baş tacını eğitim markamız olarak görüyoruz. Eğitim bütün markalarımızın en üst noktasını teşkil ediyor. Üniversitemiz çabalarımızla istediğimiz amaçlara ulaştı. Artık ise ulaştığımız gayeyle dünya markası olma uğraşı içerisindeyiz. Türkiye’nin pozisyonunun, dünyaya eğitim ihracatı yapacak bir noktada olduğuna tüm kalbimle inanıyorum. Üniversitemizin ise 40-50 yaşına geldiğinde dünyanın birinci on üniversitesi ortasında olacağını düşünüyorum” dedi.
“En verimli devrimizin başlangıcındayız”
Prof. Dr. Davet Erhan, 15. yılını kutlayan üniversitelerinin geçen müddette birçok muvaffakiyete imza attığını tabir ederek şu sözlerde bulundu:
“Cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümü ile üniversitemizin 15. kuruluş yıl dönümünün örtüşmesi bizler içi farklı bir memnunluk kaynağı oldu. Kurucularımız tarafından en başında belirlenen amaçlar doğrultusunda ilerleyerek, 15 yılın her birine yeni muvaffakiyetler sığdıran üniversitemiz en verimli periyodunun başlangıcında. Ulusal ve milletlerarası alanda eğitim, araştırma ve topluma hizmet bakımından en üst sıralardaki üniversiteler ortasına girmekten öbür hiçbir planı, fikri ve gündemi olmayan gerçek bir vakıf üniversitesiyiz. Üniversitemiz kendisini değişen global ve ulusal koşullara nazaran hızla güncelleyebilen bunu yaparken de başlangıçtaki unsurlarından taviz vermeyen dinamik bir bünyeye sahiptir. Dokuz binden fazla mezunumuz Türkiye’nin olduğu üzere dünyanın birçok ülkesinde üniversitemizin isminden övgüyle kelam edilen başarılara imza atıyorlar. Öğrencilerimiz bilimsel, toplumsal ve sportif faaliyetlerde her geçen yıl daha fazla derece alıyor. Akademik muvaffakiyetleri, yurt içi ve yurt dışındaki seçkin kurumlardan aldıkları teklifler, takviyeler ve burslarla takdir ediliyorlar. Hocalarımızın yürüttüğü projeler ise hem bilim dünyasına hem de ülke iktisadına katkı sağlıyor.”
Prof. Erhan ayrıyeten, “asla olduk, gayeye ulaştık, kemale erdik” demeden durmaksızın süregiden bir mükemmelleşme uğraşında olduklarını söyledi. 13.500’e ulaşan öğrenci sayılarının sorumluluklarını daha da artırdığına belirten Erhan, “15. yılımızda bizler Altınbaş Üniversitesi olarak, global ve ulusal her çeşit zorluk karşısında bir ve bir arada olan, düşenin elinden tutmayı bilen, her türlü doğal afet ve kahırda dayanışmayı becerebilen, yardımseverliği ve şefkati içselleştiren, ıstıraplarını ve sevinçlerini birlikte yaşayan büyük bir aile olduk. Üretken bir bilim yuvası haline geldik.” diye konuştu.
“Üniversiteyi tamamlayan şey sanattır”
Öğrencisi olan Prof. Dr. Davet Erhan’dan bu mükafatı almanın kendisi için farklı bir ehemmiyeti olduğunu belirten Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkiye’deki eğitim sistemi kıymetlendirdi. İlber Ortaylı, Türkçenin hakikat kullanılması ve yabancı lisan eğitiminin değerine değinerek, “Bir üniversiteyi, tamamlayan şey sanat ve musikidir. Bununla birlikte üniversitenin üzerinde durması gereken eğitim, ‘dil’ eğitimidir. Lisana çok ehemmiyet verilmesi gerekiyor. Tahsilli beşere berbat lisan konuşmak ve sesleri yutmak hiç yaramıyor. Takip edilmesi gereken Türkçe televizyonda kullanılan lisan değildir. Takip edilmesi gereken Türkçe Zeliha Berksoy üzere büyük oyuncularımızın, eski devlet tiyatrosu oyuncularının kullandıkları Türkçedir. Bir başka kıymetli nokta da lise eğitimidir. Eğitimin temelindeki sağlamlık öğrencilerin yetişeceği lisedir. Lise eğitimi hayatın her safhasında önemlidir” dedi.
“Bu mükafata layık olmak benim için büyük bir şeref”
Cumhuriyetin 100. yılına özel almış olduğu mükafatın kendisi için çok manalı olduğunu söz eden Türk sporunun duayen isimlerinden biri olan Mustafa Denizli, “Bu mükafatı almaktan daha büyük bir memnunluk olabilir mi? Cumhuriyet tarihinden bahsediyoruz. Bu mükafata layık olmak benim için büyük bir onurdur. Bir üniversite tarafından verilmesi inanılmaz bir his. Hayatımda takdir edersiniz ki birçok mükafatlar aldım. Lakin bu çok farklı. Sahiden duygulu” dedi.
“Cumhuriyet bizlere Atatürk’ün bir hediyesi”
Cumhuriyet tarihine sanat yapıtlarıyla katkıda bulunan Ressam İhtilal Erbil, ise cumhuriyetin yüzüncü yılının çok büyük bir mana söz ettiğini söyleyerek, “Cumhuriyet; içerisinde demokrasi, çağdaş seviyeye yükselmenin bir fırsatı olduğu için çok değerli. Ayrıyeten cumhuriyet bizlere Atatürk’ün bir ikramı. Milletçe cumhuriyeti kutluyoruz. Cumhuriyetle bir arada Türk beşerinin savaşlardan sonra yorgun olduğu bir süreçte tekrar çağdaş yaşama ve uygarlıklara ulaştığını bilerek, cumhuriyet aydınlanması içinde yetişmiş cumhuriyetin çocuklarıyız. Onun bedellerine, unsurlarına nazaran ülkeyi yükseltmek ve yüceltmek idealiyle elimizden geldiği kadar çalıştık. Ben de sanat yoluyla bu çalışmada yer aldım” diye konuştu.
