Covid-19 aşılarından korkmalı mı korkmamalı mı uzmanlar uyarıyor!

“Covıd-19 aşılarının bir kısmı ruhsatlanma evresine geldi ve Aralık yahut Ocak ayı üzere dünyada kullanıma girecek. Aşının koruyuculuk müddetinin şimdi bilinmediğini ve bunun vakitle görüleceğini belirten Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Hakko kıymetli açıklamalarda bulundu.”

Önemli yan tesiri yok

Şu anda şimdi ruhsatlanmamış lakin Faz 3 çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğu birkaç aşı bulunuyor. Biri Çin’in inaktif yani meyyit virüs aşısı, oburu Almanya’nın ve Amerika’nın m-RNA aşısı ve bir başkası İngiltere’nin Adenovirüs vektörlü aşısı. Çin’de üretilen aşı, bilinen en eski metotla, yani meyyit virüs kullanılarak yapılmış aşı, genel manada güvenilirlik sorunu yok fakat Faz 3 çalışmaları yayınlanmadığından şimdi aktifliği konusunda bilgimiz yok. Almanya’da üretilen m-RNA aşısı, daha evvel kanser aşılarında denenmiş bir prosedürle, yani haberci yeniden virüsün bir proteini yüklenerek bedene veriliyor, beden güya virüsle karşılaşmış üzere bağışıklık hücresi üretiyor. Faz 3 çalışma sonuçlarında yüzde 95 oranında aktif bulundu, muteber olduğu, kolda ağrı ve hafif ateş dışında önemli yan tesiri olmadığı görüldü. Tıpkı sistemle Amerika’da da bir firma aşı üretti. İngiltere ve Çin’de de öbür bir virüsün taşıyıcı olarak kullanıldığı Adenovirüs vektörlü aşılar üretildi. Bu aşıların da güvenilirlik sonuçları çok düzgün, fakat aktiflikleri öbür aşılara oranla biraz daha düşük bulundu.

Almanya, Amerika ve Çin’in aşılarında şu ana kadar bildirilmiş önemli yan tesirler yok

Almanya ve Amerika’nın ürettiği aşıların aktiflikleri yüzde 90’nın üzerinde. Almanya, Amerika ve Çin’in meyyit virüs aşısının şu ana kadar bildirilmiş önemli yan tesirleri yok. İngiltere’nin aşısında birtakım nörolojik yan tesirlere 2 hastada rastlandı lakin bunların aşı ile bağlı olmadığı söylendi. Bunun dışında kolda ağrı, hafif ateş, halsizlik üzere kolay yan tesirler görüldü.Maalesef tedavi için elimizde tesirli ilaçlar da yok. O nedenle yalnızca kendimiz için değil, riskli yakınlarımız için bile aşı olarak hiç hastalanmamak ve bulaştırmamak şu an için en âlâ seçenek. Aşılar geçmişte pek çok öldürücü hastalık için deva oldu ve bundan sonra da olacak. Canlı bir virüsün yapacaklarının yanında aşıların yan tesirleri kelam konusu bile olamaz. O nedenle aşı olmaktan çekinmeyelim. Ruhsat almış olan her aşı bilimsel olarak inançlıdır, gönül rahatlığıyla olunmalı.

Aşılarla ilgili desteği olmayan bilgilere prestij edilmemeli

Bilhassa m-RNA aşısı için söylenen, genetik kodumuzu değiştirecek üzere gayri bilimsel, hiçbir desteği olmayan bilgilere prestij edilmemesi gerekiyor. Aşı tersliği, son vakitlerde tanınan olma isteği ile ortaya çıkan birtakım doktor, gazeteci, ünlü bireylerce çok sık kullanılıyor. Aşılar sayesinde bugün çiçek hastalığı büsbütün ortadan kaldırılmış durumda, kızamıktan çocuklar ölmüyor, çocuk felci nedeniyle engelli kalan çocuk kalmadı.Hem en inançlı hem de en ucuz olan bu metotla hayatlar kurtarılıyor. Aşı insanlığın en değerli icatlarından. Bilimden yana olalım ve bilimin söyledikleri dışındakileri ciddiye almayalım. Geçmişteki salgınlar 2-3 yılı buldu fakat artık elimizde aşı üzere bir silahımız var. O nedenle bu müddetin daha kısa olacağını iddia ediyorum fakat salgının ne vakit sona ereceğine ait tam tarih vermek mümkün değil.