Endometriozis en kısa tarifiyle; rahmin en iç katmanını oluşturan yapıların rahmin dışında bulunmasıyla (karın boşluğu ya da yumurtalıklar üzere …
Bayanların değerli bir kısmında “çikolata kisti” de görüldüğü için hastalık toplumda bu ismiyle daha çok bilinmektedir. Rahmin iç katmanındaki dokuların rahim dışına çıkarak yumurtalıklarda yol açtığı tesirle oluşan bu durum, bayanlar için kıymetli bir telaş nedeni. Bayanların ve ailelerinin hayat kalitesini önemli oranda etkileyen endometriozis, kısırlığın da kıymetli nedenlerinden biridir.
Çikolata kisti birçok vakit belirti vermeyebiliyor
Çikolata kisti ağrılı adet görme, ağrılı cinsel münasebet, ağrılı dışkılama ve çocuk sahibi olma zahmeti üzere şikayetlere neden olsa da birden fazla vakit belirti vermeyebiliyor. Endometriozis için bilinen en değerli 2 risk faktörü ise 11 yaş öncesinde başlayan adet kanaması ve ağır, uzun süren adetler.
Çikolata kisti hastanın ömür kalitesini etkiliyor
Sorunun tedavisinde, hastalığın ilerlemesini önlemek ve hastanın ömür kalitesini güzelleştirmek için erken tanıya odaklanmak hayli değerlidir. Teşhis, biyopsi ve laparoskopi üzere formüllerle konsa da kesin teşhis için hastalığın farklı formları ultrasonografi ve MRI ile tespit edilebiliyor.
Tedavi planında ağrı kesiciler, doğum denetim hapları, hormonlar, ilaçlı rahim içi araçlar, süreksiz menopoza sokan iğneler üzere usuller mevcut. Tüm bunlarla birlikte yahut bazen bu tedavilerin sonrasında da cerrahi tedaviler uygulanıyor.
Şayet cerrahi tedavide de muvaffakiyet sağlanamaz ve şikayetler devam ederse son seçenek olarak rahmin, yumurtalık ve tüplerin alınması öneriliyor. Unutulmamalıdır ki; endometriozis, uygun halde tedavi edilmediğinde hastanın ömür kalitesini, sıhhatini değerli ölçüde tehlikeye atabilen ağrı ve kısırlıkla seyreden güçlü bir hayata neden oluyor.
Kansere dönüşme kaygısı var
Son birkaç yıldır, endometriozisi olan bayanlar ortasında kanser, bilhassa de yumurtalık kanseri gelişme riskleri konusunda artan bir telaş bulunuyor. Lakin rahim içi dokunun oluşturduğu bu kümelerin kansere dönüştüğüne dair elimizde şimdilik güçlü tıbbi ispatlar olmasa da, yapılan çalışmaların kimileri bu hastalığın kanserle bir ilgisi olabileceği hakkında ipuçları veriyor.
Şunun da altını çizmek gerekir ki; endometriozis ve kanser ortasındaki münasebet epeyce karmaşık. Özetle, metodolojik açıdan daha sağlam araştırmalara muhtaçlık var.
Tertipli muayeneler ihmal edilmemeli
Endometriozis aslında uygun huylu bir yapıya sahiptir. Lakin uzak organlara kadar giden tesir alanı, olağandışı doku büyümesi, gaye organların fonksiyonunu etkileme ve genetik hasar üzere özellikleriyle bir tümörü andırıyor.
Yumurtalık kanseri, en dengeli biçimde endometriozisle ilişkilendirilen kanser tipi. Lakin endometriozisi olan bayanların birçoklarında (yüzde 98’in biraz üzerinde) yumurtalık kanseri gelişmiyor.
Genetik olarak eğilimi olmayan bayanlarda tüm ömür uzunluğu yumurtalık kanserine yakalanma riski yüzde 1,4 iken endometriozisi olan bayanlarda ise bu oran yüzde 1,8 olarak rapor edilmekte.
Endometriozis ve göğüs kanseri hakkında ise pek çok çalışma mevcut, fakat çalışmalarda net bir bağ ortaya konmamış. Alışılmış ki, endometriozisiniz olsun ya da olmasın; nizamlı göğüs muayene ve tetkiklerinizi ihmal etmemelisiniz.
