Bilseydim kızımı cebimde taşırdım

Çiğdem Yılmaz –  İzmir’in Konak ilçesinde boşanmak istediği Deniz Özarslan tarafından tabanca ile vurulan ve beyin mevti gerçekleşen Ezgi Özarslan’ın annesinin hastane önündeki feryadı hâlâ kulaklarda. Akın anında polise ulaşamamaktan şikâyet eden acılı anne Ziynet Zerkin, şunları demişti:

“Kapıma geldiler. ‘Uzaklaştırması var’ dedim. Eşkalini verdim, adresini verdim. ‘Oğlum, evladım benim kapımda işin ne’ dedim. Geliyor, bağırıyor, küfrediyor, darp ediyor, gidiyor. Çıkarsam beni de öldürür, kızımı da öldürür. ‘Sen neden benim kapıma geliyorsun’ dedim. Misyonlu ne diyor biliyor musunuz? ‘Benim vazifem bu. Ben buraya gelebilirim. O senin kapından içeri girerse o vakit müdahale edebilirim. Sen onu burada tut ki ben gelip yakalayayım.’ Savcılıkta cürüm duyurum var. Karakolda cürüm duyurum var. Çankaya’daki aile içi şiddette hata duyurum var. Devletimde değişen hiçbir şey yok. Bayanlar tek tek gidiyor. Anaların canları yanıyor. Ocakları sönüyor.”

‘FERYADINDA HAKLI’

Ezgi üzere onlarca bayan ne yazık ki şikâyetleri dikkate alınmadığı için öldürüldü. Bu bayanlardan biri de Eskişehir’de yaşayan Ayşe Tuba Arslan’dı. Arslan, boşandığı eşi tarafından uğradığı satırlı hücum sonucu öldürmüştü. Hayatını kaybeden Arslan’ın eski eşi hakkında 23 defa hata duyurusunda bulunduğu, hiçbirinin sürece alınmadığı ortaya çıkmıştı.

Benzer acıları yaşayan Arslan’ın babası Serdar Arslan Milliyet’e konuştu:

“O anne feryadında da sonuna kadar haklı. Bu devletin koruyamadığı kaçıncı bayan? Kızımla tekraren şikâyetçi olduk. Fakat kayıtsız kalındı ve sonuç sıfır. Katillere bu fırsatı bu şikâyetlere kayıtsız kalanlar veriyor. Ben topal bacağımla 1 yıl boyunca her gün kızımın başına bir şey gelmesin diye kızımı işe bırakıp, işten alıyordum. Hastalandım hastaneye yattım ve kızımın başına bu olay geldi. Bilseydim, kızımı cebimde taşırdım. Ben kızımı devletin kollarına teslim ettim lakin devlet kolunu geçtim, parmağını bile kıpırdatmadı. O annenin bugün yaşadıkları da bizimkinden farksız değil. Onların da sesini duyan olmamış. Kim bilir tıpkı acıları yaşayan kaç anne baba var. Benim kızımı kamu görevlilerin ihmali öldürdü. Lakin kızım öldüğüyle, biz de acımızla kaldık. Kamu vazifelileri hakkındaki şikayetlerimize karşın, kimse hakkında bir şey yapılmadı. Bu zihniyetin değişmesi gerekiyor. Türkiye’de herkesin konuştuğu husus o annenin feryadı olmalı. Bu feryadı duymadıkça, bayanlar öldürülmeye devam edecek.”

‘ABLAM YAŞAYABİLİRDİ’

Ezgi Özarslan’ın kız kardeşi Hazal Zerkin de ablasını vuran Deniz Özarslan hakkında uzaklaştırma kararı olduğunu belirterek, şunları dedi:

“Ablam vurulduğunda da bu adam hakkında uzaklaştırma kararı vardı. Bu olaydan evvel de hakkında tekraren şikâyetçi oldu lakin rastgele bir tedbir alınmadı. Hiçbir şikâyeti karşılık bulmadı şayet bulmuş olsaydı ablam şu an hayatta olacaktı. Bu adamın öbür kabahat kayıtları da vardı ve rahatlıkla ablamı öldürmeye geldi. Bu bayanları kimse korumuyor. Şikayetçi olduğumuz halde benim ablam korunmadı, vefatının hatalısı kim olacak, yalnızca bu adam mı? Biz bir an evvel bu adamın yakalanıp yargılanmasını istiyoruz.” 

Serdar Arslan, ‘Benim kızımı kamu görevlilerin ihmali öldürdü’ dedi.

AİLE EZGİ’NİN ORGANLARINI BAĞIŞLADI

Boşanma evresinde olduğu Deniz Özarslan tarafından vurulan, beyin mevti gerçekleşince ailesinin organlarını bağışlama kararı aldığı Ezgi Özarslan’dan (31) koronavirüs testi için örnek alınacak. Test sonucu negatif çıkarsa Özarslan’ın organları alınacak. Öte yandan kaçan Deniz Özarslan’ın yakalanması için çalışmaların sürdüğü bildirildi. l DHA

Ezgi’nin annesi Ziynet Zerkin, ‘Kadınlar tek tek gidiyor. Anaların canları yanıyor’ dedi.

KORUMA KARARINA KARŞIN KONUTU BASIP BEYZA’YI ÖLDÜRDÜ

BABA 35 DEFA ŞİKÂYET ETMİŞ

İstanbul, Bahçelievler’de muhafaza kararı olmasına karşın meskene giren Selim Tekin tarafından vurulan 16 yaşındaki Beyza Doğan hayata tutunamadı. Beyza’nın cenazesi defnedilmek üzere memleketi Şanlıurfa’ya götürülecek. Baba Cuma Doğan, Tekin’i 35 kere şikâyet ettiğini söyledi.

ZORLA MESKENE GİRDİ

Olay, geçen cumartesi günü saat 18.30 sıralarında Cumhuriyet Mahallesi’nde meydana geldi. Teze nazaran, Selim Tekin (28) saplantılı olduğu Beyza Doğan’ın konutuna gelerek zorla içeri girdi. Zanlı, daha sonra Beyza Doğan’ı banyoya götürerek ensesinden ateş etti. Selim Tekin daha sonra kendine de ateş ederek intihar teşebbüsünde bulundu. O esnada meskende bulunan Beyza Doğan’ın kardeşi “Kardeşimi kurtarın” diye bağırdı. İhbarı üzerine olay yerine polis ve sıhhat takımı sevk edildi. Yaralılar olay yerinde yapılan birinci müdahalenin akabinde hastanede tedavi altına alındı. 16 yaşındaki Beyza Doğan, 2 gün süren ömür çabası kaybetti. Beyza’nın cenazesi İsimli Tıp Kurumu’nda yapılacak incelemenin akabinde defnedilmek üzere memleketi Şanlıurfa’ya götürülecek.

‘KIZIMI 5 KERE KAÇIRDI’

Baba Cuma Doğan, zanlıyla ilgili birçok defa şikâyette bulunduğunu belirterek, şunları dedi: “Bu adam 1.5 yıl evvel Instagram’dan benim kızımla konuşmaya başlamış. Şahıs evvelce ona abi kardeş halinde yaklaşmış daha sonra bunu sevgiliye çevirmiş. Kız kabul etmiyordu. Bu defa tehditler başladı. Kızı Bağcılar Meydanı’na çağırdı ve kaçırdı. Bu şahıs hakkında 35 şikâyet evrakım var. Kızımı 5 defa kaçırdı. Olay olmadan evvel benim konutuma gelip saldırdı, kapımı tekmeledi. Daha sonra savcıya gittim şikâyette bulundum, savcı müdafaa kararı çıkardı. Devletimiz bizi koruyor diye içim rahattı.” l DHA