Bakan Dönmez, Madencilik Şurası Ön Çalıştayı’nda konuştu

Dönmez, Fatih’in Karadeniz’deki keşfi, yenilenebilir güçte tüm vakitlerin rekorları, madencilik dalının her türlü zorluğa karşın sürat kesmeyen üretimi, güç teknolojilerinin yerlileştirilmesi atakları, Doğu Akdeniz’deki egemenlik çabası üzere pek çok muvaffakiyetin 2020’yi Türkiye açısından farklı bir yere taşıdığını söyledi.

Madencilik Şurası Ön Çalıştayı’nın da 2020’nin kıymetlendirilmesi ve daha sürdürülebilir bir madencilik için dala büyük fırsatlar sunacağını lisana getiren Dönmez, “2021’de de inşallah maden şuramızın üçüncüsünü daima birlikte yapmayı dilek ediyoruz. Kamu, bölüm temsilcileri ve sivil toplum örgütlerinin bir ortaya geldiği bu cins buluşmalar Türkiye’de madenciliğin geleceğinin ve tarafının şekillenmesi açısından hayli değerli.” değerlendirmesinde bulundu.

Hem MTA hem de özel dal tarafından yürütülen maden arama, geliştirme ve Ar-Ge faaliyetleriyle önemli bir potansiyeli ortaya çıkaracaklarını belirten Dönmez, “2020 yılına dönüp baktığımızda madencilik bölümü, sahip olduğu güvenlik kültürüyle pandemi sürecini en az hasarla atlatmak için faaliyetlerini muvaffakiyetle sürdürüyor. 2021 yılında beklenen olağana dönüş süreci ve global toparlanma eğilimiyle emtia fiyatlarında artışlar bekliyoruz.” diye konuştu.

Madende ihracat bedelleri olumluya dönmeye başladı

Dönmez, global ölçekte ekonomileri duraklatan salgının madencilik bölümünü de olumsuz etkilediğine işaret ederek şöyle konuştu:

“Normalleşme adımlarını attığımız haziran ayıyla birlikte ihracat kıymetlerimiz de müspete dönmeye başladı. Kasım sonunda geçen yıla nazaran toplamda yalnızca yüzde 4’lük bir ihracat kaybı yaşadık. Kasım prestijiyle altın hariç toplam 25 milyon ton maden eseri ihraç ettik. Böylelikle maden ihracatında 2019’u neredeyse yakaladık.”

Salgın sürecinde madencilik operasyonlarına dair evrakın teslim müddetlerinde ve bu durumdan kaynaklı cezai müeyyidelerde birçok kolaylık sağladıklarını lisana getiren Dönmez, yer altı kömür işletmelerinde personel maliyetlerine verilen dayanakla emek ağır bölüm olan yer altı kömür madenciliğine verilen değeri tekrar gösterdiklerini söz etti.

Dönmez, global trendleri ve Türkiye’nin gelecek gereksinimlerini yakından takip ettiklerini, bu kapsamda ETİ Maden Pilot Lityum Üretim Tesisi’nin açılışını cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da videokonferans yoluyla katılacağı programda gerçekleştireceklerini bildirdi.

Bor Karbür Tesisi’nin ise sivil endüstride ve savunma endüstrisinde ithalatı azaltma istikametinde değerli bir katkı sağlayacağını ve borda katma pahalı uç eser zincirine bir halka daha ekleneceğini belirten Dönmez, şunları kaydetti:

“MTA’nın yakın periyottaki keşiflerinden Malatya Kuluncak alanı gerek içerdiği lityum potansiyeli gerekse ender toprak elementleriyle ülkemiz için değerli bir fırsat oluşturacak. Yeniden MTA’nın laboratuvar ölçeğinde yüzde 99’un üzerinde ürettiği az toprak elementleri ve oksitleri bu alanda koyduğumuz amaçlarımıza emin adımlarla ilerlememizi sağlıyor. Öteki taraftan, pandemi süreciyle metal fiyatlarında vakit zaman negatif taraflı dalgalanmalar olsa da altın ve gümüş üzere bedelli metallerin üst istikametli önemli hareketleri oldu. Biz de altın üretiminde 2018’den itibaren başlayan artış trendimizi devam ettiriyoruz. 2020 sonunda amacımız olan 40 tonun üzeri altın üretimini gerçekleştireceğiz.”

Madencilikte dijital sistemlere yatırım

Dönmez, salgınla birlikte otonom ve dijital sistemler ile uzaktan çalışma sisteminin madencilik bölümünde de uygulanmaya başlandığını tabir etti, 5G teknolojileri ve dijital sistem yatırımlarının dünyada artarak devam edeceğini ve nikel, bakır, kurşun ve çinko üzere metallere olan ilginin daha da artacağını söyledi.

Bu yılın başında temeli atılan Çinko Metal Külçe Üretim Tesisi ve başka yatırımlarla Türkiye’nin gelişmelerin gerisinde kalmayacağını vurgulayan Dönmez, “Madencilikte uç eserle farklılaşacağız. Ulusal Güç ve Maden Siyasetimiz doğrultusunda global gelişmeleri dikkate alarak madencilikte yeni adımlar atmayı sürdüreceğiz.” dedi.