Ayşe Ateş Erdoğan’la konuştuklarını paylaştı

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı göüşmenin ayrıntılarını paylaştı: 

Sayın Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirdiğimiz görüşmenin ayrıntılarına dair kamuoyuna bilgilendirme:

*Sayın Cumhurbaşkanı’mıza içinde üç adet ok bulunan bir sadak ile Necip Fazıl Kısakürek’in “Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar” isimli kitabını armağan ettim. *Görüşme esnasında, Sinan’ın hakkında ve benim hakkımda ortaya atılan FETÖ’cü ima, tez ve ithamlarının ihbar kabul edilip hakkımızda kapsamlı bir güvenlik soruşturması yapılmasını ve sonucun de kamuoyu ile paylaşılmasını talep ettim. *Sayın Cumhurbaşkanı’mıza; Sinan’a ve bana atılan öbür iftiraları ve bana yöneltilen bütün tehditleri de bir bir anlattım. Sayın Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a hususla ilgilenilmesi, bu şahıslar hakkında süreç yapılması için acilen harekete geçilmesi talimatı verdi. Ayrıyeten Sayın Cumhurbaşkanı’mız daha sıkı korunup kızlarımla daha toplumsal bir hayat sürmemiz için de gerekenin yapılmasını söyledi. Bu kapsamda bugüne dek bilhassa toplumsal medya üzerinden hem Sinan’a hem de bana yönelik yapılan tehdit ve hakaretleri içeren ekran imajlarıyla oluşturduğumuz arşivi belge hâline getirip avukatımız Sayın Ali Yücel aracılığı ile ilgili makamlara en kısa müddette teslim edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın beni ve kızlarımı makamına kabul edip dinlemiş olması bizim için büyük manalar ihtiva ediyor. Aziz milletimizin vicdan sahibi fertleriyle birlikte devletimizin de yanımızda olduğunu görmek daima mevt dehşetiyle yaşayan kızlarımın gönlünü bir nebze olsun ferahlatırken bana da yürüttüğüm adalet uğraşında güç verdi. Kızlarım dün gece rahat uyudular. Ben rahat uyudum. O denli ki küçük kızım Banuçiçek uzun vakit sonra birinci kez odasında tek başına uyumak istedi. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın beni ve kızlarımı kabulü bir muvaffakiyet veyahut kazanılmış bir zafer değildir. Zira bize nazaran gerçek muvaffakiyet adalet tesis edildiğinde, gerçek zafer ise bütün azmettiricilerin ve faillerin bileğine kelepçe takıldığında elde edilecektir. Elbet ki bu zafer de muvaffakiyet da aziz milletimizin adalete inanan vicdan sahibi beşerlerine ilişkin olacaktır. Bu yolun sonunda “Ne sağ ne sol, sırf adalet!” diyenler kazanacaktır. Uğraşımızın ne ortasındayız ne de sonunda. Çabamız yeni başladı. Eskisinden daha gür bir sesle “Adalet! Adalet!” diye haykıracağız. Hukuktan üstün olduğu, yargıyı tesir altına alabileceği, işlediği cinayeti karartabileceği gafletine düşen her kim varsa hukuk kitaplarını sayfa sayfa yedirecek, bu ülkenin mahpushanelerini köşe bucak gezdireceğiz. *** “Eğer lisanınızı eğip büker, gerçeği olduğu üzere söylemekten çekinir yahut tamamen ondan yüz çevirirseniz, başınıza geleceği siz düşünün! Çünkü Allah, yaptığınız her şeyden hakkıyla haberdardır.