Diyanet İşleri Başkanlığına devredilen Ayasofya, 24 Temmuz 2020’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla yeniden ibadete açılmıştı. O günden bugüne kadar Ayasofya ile ilgili tartışmalar tüm hızıyla devam ederken, kötü bir haber geldi …
Diyanet İşleri Başkanlığına devredilen Ayasofya, 24 Temmuz 2020’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla yeniden ibadete açılmıştı. O günden bugüne kadar Ayasofya ile ilgili tartışmalar tüm hızıyla devam ederken, kötü bir haber geldi.
Camiye dönüştürülen ve ibadete açıldığından beri tahribat görüntüleriyle gündeme gelen Ayasofya’da yine skandal bir olay yaşandı. Karar Gazetesi yazarı Şule Demirtaş, Ayasofya hakkında dikkat çeken bir yazıyı kaleme aldı.
İstanbul’un fethine kadar 916 yıl kilise, 1453’ten itibaren de cami olarak kullanılan Ayasofya, 1934’te alınan karar üzerine 86 yıl müze olarak hizmet verdi. Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği’nin, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine yönelik Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle açtığı dava 10 Temmuz 2020’de karara bağlandı.
Danıştay 10. Dairesinin, camiden müzeye dönüştürüldüğü 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını oy birliğiyle iptal etmesiyle Ayasofya’da yeniden ibadet etmenin yolu açılırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da kararnameyi aynı gün imzaladı.
Diyanet İşleri Başkanlığına devredilen Ayasofya, 24 Temmuz 2020’de 86 yıl sonra kılınan ilk cuma namazıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla yeniden ibadete açıldı.
Türkiye’nin Ayasofya’yı Müslümanlar için ibadete açma kararı dünyadan tepkilere yol açtı. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 1985 yılından bu yana Dünya Kültür Mirası listesinde bulunan Ayasofya’nın statüsünü gözden geçireceklerini açıklamıştı.
Karar sonrası açıklamalarda bulunan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “Danıştay’ın modern Türkiye’nin en önemli kararlarından birini tersine çevirme kararı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu anıtı Diyanet’in yönetimine bırakma kararı esef vericidir” demişti. ABD ve Rusya, Ayasofya’nın müze olarak korunması çağrısında bulunmuştu. Yunanistan, yaptığı açıklamada, bu kararı “açık bir provokasyon” olarak nitelendirmişti.
Ayasofya’nın ibadete açılması kararı hem yurt dışında hem de Türkiye’de tepki çekmişti. Halen uzmanlar bu karardan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini vurgularken, Karar Gazetesi yazarı Şule Demirtaş’tan Ayasofya hakkında dikkat çeken bir açıklama geldi.
Demirtaş, ”Ayasofya nasıl çorap koktu?” başlığıyla bir yazı kaleme aldı. Demirtaş: “Ayasofya çorap kokuyor. Kur’an’a göre de bir kutsallığı yok. Hristiyanların yaptığı gibi ibadete açmayıp, özel şekilde korunarak gelecek nesillere ulaştırılabilirdi” dedi.
Demirtaş’ın yazıda, ”Ayasofya Gerçekten Kutsal mıdır?” sorusuna da yer vermesi gözlerden kaçmadı. ”Bizim tarafta neler oldu? İbadete açılmasının hemen ardından dokunmaya kıyamadığın kapısının kemirilmesi ile işe başladık” diyen Demirtaş şöyle devam etti: ”Her yerinin ayakkabı ile dolması, kornişle perdeler çekmeler, içerisinde yatanlar, uyuyanlar, ismini duvara kazıyanlar. Gerçekten inanılmaz; bunlar derin bir akıl tutulmasının izleri.”
YAZININ DEVAMI
İmparatorluk Kapısı kutsal olduğu iddiasıyla parça parça koparılarak yenilen Ayasofya’nın bir kapısının daha tahrip edildiği ortaya çıkmıştı.