Hastalardan 52 yaşındaki Gani Ekenler, yaklaşık 10 gündür Kovid-19 ile çaba ettiğini söyledi. Güzelleştikten ve Sıhhat Bakanlığının belirlediği …
“Televizyon ve toplumsal medyadaki aşı karşılarına kandım, aşı olmadım ancak pişmanım. Aşı için 2 iğne olacakken artık 52 iğneyle hastalığı atlatmaya çalışıyorum. Aile doktorum, hekim arkadaşlarım ve dostlarım aşı olmam konusunda beni çok uyardı fakat dinlemedim. Lütfen herkes aşısını olsun, aşı olmayan herkesin sonu burasıdır. Nefes alamıyorsun, dünyan yıkılıyor. Aşı olmadığım için binlerce sefer pişman oldum. Zira şu an nefes almakta zahmet çekiyorum.”
Herkesin bu hastalığı ciddiye alıp aşı olması gerektiğini anlatan Ekenler, “Sanırım bu dünyadaki en makus hastalık. Ailenizin ve sevdiklerinizin hayatına mal olabilir, anne ve babanızın vefatına sebep olabilirsiniz. Çok makus ve düşman bir hastalık, lütfen aşı olun.” tabirlerini kullandı.
Hastalardan 35 yaşındaki Birgül Kabak ise herkesi aşı olmaya davet ederek, “Aşı olmadığım için bu hallere düştüm. 10 gündür bu hastalıkla uğraş ediyorum, aşıyı devamlı ertelediğim için çok pişmanım. Keşke ben de gidip aşımı olsaydım.” dedi.
Aşı olmayıp hastalığa yakalanan eşine refakat eden 43 yaşındaki Eyyüp Kabak, “Ben aşı oldum fakat eşim olmadı. Ben aşı olmanın yararını görürken eşim aşı olmamanın sonuçlarını yaşıyor. Ben hastalığı meskende geçirdim, eşimin ise meskende nefesi kesilince hastaneye yatırmak zorunda kaldık. Allah hastanemizden ve çalışanından razı olsun, kendisiyle yakından ilgileniyorlar. Pişmanlık yaşamamak için herkesi aşı olmaya davet ediyorum.” diye konuştu.
“HASTALARIN TAMAMINA YAKINA AŞISIZ”
Siverek Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Koronavirüs Servisleri Sorumlusu Uzm. Dr. Mehmet Şahin Gülel de ilçede son periyotlarda hadise sayısında artış olduğunu söyledi.
Gerek servislerde gerek ağır bakım ünitesinde yatan hastaların büyük çoğunluğunun aşısız olduğunun bariz halde göze çarptığını anlatan Gülel, şunları kaydetti:
“Hastaların tamamına yakını aşısız ve hastalığı ağır seyrediyor. Aşılı olanların ise serviste yahut daha hafif atlattığını görüyoruz. Elimizde aşı üzere güçlü bir silah varken insanlarımız neden bu problemleri yaşasın? Bu hastalığa yakalanmadan yahut yakalansak bile kolay geçirmek için bu silahı kullanmalı ve aşı oranlarımızı yükseltmeliyiz. Şu an servisimizdeki hastaların kıymetli kısmı ‘Keşke aşı olup bu hale düşmeseydim.’ diyor. Bu açıdan baktığımızda hem ağır bakım ünitesinin kapısında beklemek hem ağır bakım ünitesinde yatmak çok zordur. Neredeyse uyuyamazsınız, tedavi için daima takip gerekir. Daima ilaç almak zorunda kalmakla birlikte rahat nefes alamazsınız. Hayat kaliteniz bozulur, sizinle sevdikleriniz de bu durumdan ziyadesiyle etkilenir. Aşı olmayanların şu konuya dikkat etmesini rica ediyorum, koronavirüs hayatımızı tehdit eden bir hastalıktır, elbette aşıyı reddetmek bir insan hakkıdır lakin güvenilmez kaynaklara prestij ederek aşı olmamaya karar vereceğinize bu kararı kendiniz verin. Aşı olmayanlar bu soruyu kendilerine kesinlikle sormalıdır.”
