Adliyede ‘Tuvalet’ Krizi! ‘Ben Başsavcıyım, Tuvaleti Kullanmana İzin Vermiyorum’

Kaş Adliyesi’nde işçi tuvaletini kullanan  Avukat Hakan Tüzen ile Başsavcı Gökhan Feyzoğlu ortasında ‘Tuvalet’ nedeniyle tartışma çıktı. Muhafaza polisi tarafından zorla çıkarıldığına ileri süren ve hazırlattığı tutanakta yer veren Avukat Hakan Tüzen, ‘Bu olay şahsıma yöneltildiği kadar mensubu olduğum meslek kümesi açısından da son derece üzücü ve kabul edilemezdir’ dedi. 

Hazırladığı tutanak ve olayı görüntüleyen koridordaki kameraya ilişkin görüntü imgelerini Yargıçlar ve Savcılar Kurulu’na (HSK) gönderen Başsavcı Fevzioğlu ise argümanları reddetti.

Adliyedeki işleri bittikten sonra Baro odasında bulunan erkekler tuvaletinin anahtarını alarak adliye çalışanının ve avukatların daima kullandığı tuvalete gittiğini belirten Hakan Tüzen, tutanakta yaşananları şöyle anlattı:

“O sırada Kaş Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Feyzoğlu da tuvalete giriyordu ve kapı açıktı. Ben de elimde anahtarla içeri girdim. Savcı bana dönerek, ‘Beyefendi burası işçi tuvaleti aşağıda tuvalet var’ dedi ve çıkmamı istedi. Ben de kendisine cevaben, ‘Ben de avukatım, Kaş avukatıyım’ dedim. İsmi geçen Başsavcı bana tekraren, ‘Burası işçi tuvaleti, kullanamazsın’ dedi ve tekrar tuvaletten dışarı çıkmamı söyledi. Ben de bu kere kendisine, ‘Yıllardır bu tuvaleti bizler kullanırız. Tüm avukatlar kullanır, bizler de bu adliyedeyiz’ dedim. Kendisi daha ileri giderek, ‘Ben Başsavcıyım ve bu tuvaleti kullanmana müsaade vermiyorum’ dedi. Ben de ‘Avukatım ve bu tuvaleti kullanma hakkım var’ dedim. Sonrasında ismimi sordu. Ben de ‘Avukat Hakan Tüzen’ dedim. Bana cevaben ve yüksek ses tonu ile ‘Ben Başsavcı olarak seninle uğraşacağım, göreceksin, çık dışarıya, burayı kullanamazsın’ dedi. Ben de ‘Ne yapmak istiyorsan yap’ dedim. Tuvaletin kapısı da açıktı bu ortada. Adliyede vazifeli polis memuru Gökhan Çakır ile kendi özel müdafaası olan polis memuru Samet’i koridorda bağırarak çağırdı. Bu olaya o sırada koridorda bulunan misyonlu işçi ve öteki avukat meslektaşlar da tanık oldu. Vazifeli iki polis memurundan beni tuvaletten zorla çıkarmalarını istedi. Ben de kendisine çıkmayacağımı söyledim. Polis memuru Gökhan Ç., tuvaletin kapısında beklerken, muhafaza polisi Samet gerime dolaştı ve sol kolumdan ve sırtımdan tutarak, zorla beni tuvaletten dışarıya koridora yanlışsız ittirdi ve zorla dışarıya çıkardı. Olay sonrasında öbür meslektaşlarımız eşliğinde Baro odasına geçtim. Baro odasına geçtiğimde benim sicilimi almak üzere adliye çalışanı (İdari İşler Sorumlusu) Hasibe Arıkan’ı gönderdi. Bu olay şahsıma yöneltildiği kadar mensubu olduğum meslek kümesi açısından da son derece üzücü ve kabul edilemezdir.’

Tutanaktaki sözlerine nazaran görüntü manzaralarında her şeyin açık olduğu, rastgele bir zorlama yahut gibisi bir şey yaşanmadığını lisana getiren Başsavcı Feyzoğlu, savları reddetti. Tutanakta Başsavcı Feyzoğlu, adliyedeki bu tuvaletin işçi, hakim ve savcılara ilişkin olduğu, diğer kimsenin kullanımında olmadığı, kapısında ‘personel harici giremez’ yazısının bulunduğuna dikkati çekerek, şahsı tanımadığını, bir anda gerisinde görünce büsbütün güvenlik derdiyle sorduğunu ve kendisine ‘sen kimsin’ler ve gibisi tabirler kullanıldığını lisana getirdi.