884 Bin Kişiyle İspatlandı: ‘mRNA Aşıları Güvenli’

Sabah’tan Dilan Kaya’nın haberine nazaran, Doç. Dr. Yılancıoğlu, yaptığı paylaşımda, “Böylesine büyük bir kohort çalışmadan sonra aşı inançsızdır diyebilmek için lakin bu kadar büyük bir çalışma gerekir. Artık aşının inançlı olup olmadığı hususu ile ilgili bilimsel olmayan görüşler yerine bilime güvenerek hareket etmek gerekiyor. Covid-19 enfeksiyonunun tesirleriyle ilgili hayli fazla çalışma var. Hastalığı geçirenler kalp, hudut, böbrek, sindirim sistemi ve neredeyse tüm sistemleri ilgilendiren önemli sıkıntılar ile karşılaşıyor ve bu riskler enfeksiyonu geçirmeyenlere nazaran yüzlerce kat fazla” tabirlerini kullandı.

Ayrıyeten her gün onlarca analiz yayınlandığını ve aşıların inançsız olması, en ufak bir tereddüt olması durumunda bir şahsa daha aşı yapılamayacağını bilmek gerektiğini belirten Yılancıoğlu, şöyle devam etti: “Saçma sapan komplo teorileri ile akılları bulandırmadan önemli regülasyonlara ve bilime güvenmek daha makul bir seçim. Bu tabloda da aşı ile Covid-19 hastalığının riskleri karşılaştırılıyor, hastalığın kendisinin hami olan aşının risklerinden kat ve kat fazla olduğunu gösteriyor. Aşının minimal riskini büyütüp hastalığın kendisine daha fazla güvenmek akıl dışı bir durum. Tahminen bugün hastalığı geçirmediniz ancak koronavirüs artık ortamızda ve bir yere gitmeyecek, er ya da geç herkes bu hastalık ile tanışacak. Bu sebeple aşılı olmayı önemsiyor ve öneriyoruz. Aşısız yüzlerce riski almak yerine aşının çok minimal risklerini kabul etmek neden güç? Ayrıyeten çalışmada hem hastalığın hem aşının karşılaştırıldığı 100 bin bireyde risklerin yer aldığı tabloyu paylaşan Yılancıoğlu, “Sarı olanlar hastalığın kendi riskleri, maviler ise aşının riskleri (COVID-19 100 bin şahısta 125 böbrek hastalığına sebep olurken, -5 bedeli aşı mesela). Siz hangisini tercih ederdiniz?” dedi.