Sigarayı bırakmaya teşvik etmek emeliyle her yıl kutlanan Sigara İçmeme Günü’nde sigaranın zararlarına dikkat çekmek için çeşitli etkinlikler …
Sigarayı bırakmaya teşvik etmek emeliyle her yıl kutlanan Sigara İçmeme Günü’nde sigaranın zararlarına dikkat çekmek için çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Her yıl 31 Mayıs tarihinde Dünya Sıhhat Örgütü üye devletlerince 1987 yılından bu yana tüm dünyada kutlanan değerli gündür. Bugün, sigara kullanıcılarının 24 saat mühletle sigarayı bırakmaları teşvik edilmektedir.
Halk sıhhati için önemli sonuçlara yol açan sigara kullanımını en aza indirmenin amaçlandığı Dünya Sigara İçmeme Günü’nde, sigara kullanıcılarının 24 saatliğine sigara içmeyi bırakmaları teşvik ediliyor. Türkiye’de günlük sigaraya harcanan ölçü 70 milyon lirayı aşmış durumda. Ülkemiz sigara kullanımının en çok olduğu Avrupa ülkeleri listesinde 3. sırada yer alırken, dünyada ise 7. Sırada bulunuyor.
Sigara kullanımıyla oluşan önlenebilir hastalık ve ölümlere dikkati çekebilmek için Dünya Sıhhat Örgütü (WHO) tarafından aktiflik günü olarak belirlenen ‘31 Mayıs Dünya Sigarasız Günü’, örgüte üye devletler tarafından 1987 yılından beri kutlanıyor. Gün nedeniyle tüm dünyada sigaranın zararlarına dikkat çekilen etkinlikler düzenleniyor.
HER SİGARA ÖMÜRDEN ÇALIYOR
Dünyada her yıl 4 milyon, Türkiye’de ise 100 bin insan sigaradan hayatını kaybediyor. Sigara kullanan şahısların kanser nedeniyle mevt oranı, kullanmayanlardan 15 – 25 kat daha fazla. Hatta yapılan araştırmalarda, içilen her bir sigaranın insan ömründen 12 dakika çaldığı hesaplandı.
1960-2000 yılları ortasında gelişmiş ülkelerde sigara kullanımı yüzde 23 azalırken, gelişmekte olan ülkelerde her yıl yüzde 3.4 oranında artıyor.
BİRİNCİ SİGARA 18’DEN EVVEL İÇİLİYOR
Sigara kullanımı çabucak hemen bedendeki tüm organlarda değişik hastalıklara yol açıyor. Sigarayı bırakma, hayatın daha sonraki periyotlarında ortaya çıkabilecek sıhhat problemlerinin erken yaşlarda önlenebilir olması nedeniyle bilhassa gençlerde büyük değer taşıyor. Erişkinlerde sigara kullanımının ergenlik devri ile yakından bağlı olduğu belirtiliyor. Araştırmalar, sigara kullanan erişkinlerin yüzde 90’ının birinci sigaralarını 18 yaşından evvel içtiğini gösteriyor.
BU BİZE NİKOTİNİN BİR OYUNU
Nikotin, sigara, elektronik sigara ve nargile üzere sistemlerle dışarıdan alındığında başlangıçta hoşlanma duygusu, gevşeme ve rahatlama hissi veriyor. Nikotinin yarattığı hoşlanma duygusu ve konsantrasyonu artırıcı tesiri, bireylerde tekrar sigara içme gereksinimine yol açıyor. Bir müddet sonra tolerans gelişiyor ve kanda azalan nikotin düzeyi, ortaya çıkan huzursuzluğu giderebilmek için güçlü sigara içme isteği oluşturuyor.
EVVEL ZEVK SONRA HUZURSUZLUK
Nikotinin bağımlılık yapma potansiyeli, öbür bağımlılık yapan unsurlarla kıyaslandığında daha fazla. Bir müddet sonra artık şahıslar sigarayı zevk almaktan çok huzursuzluk, sonluluk, baş ağrısı, ani sigara içme isteği üzere nikotin mahrumluk belirtilerini yaşamamak için tüketmeye başlıyor. Nikotin bağımlılığı, sigara kullanımının sürdürülmesinde en kıymetli etken oluyor. Başlamak kolay bırakmak güç: Sigarayı bırakma devrinde hissedilen mahrumluk belirtilerinin tedavi edilmesi gerekiyor. Bu periyotta, fizyolojik olarak bağımlı şahıslarda nikotin mahrumluk belirtileri, tekrar sigaraya başlamalarında kıymetli bir rol oynuyor.
TİRYAKİLER KRONİK HASTA
Sigara içenlerin yüzde 70’inin sigarayı bırakmak istemesine ve yaklaşık yüzde 30 ila 40’ının ‘kendi başına’ bırakmayı denemesine rağmen, sadece yüzde 5’inden daha azı uzun mühlet içmemeyi başarabiliyor. Tütün kullanımı, başarısız bırakma teşebbüsü yani nükslerle seyreden, tedavi edilebilir kronik bir hastalık olarak kabul ediliyor. Tüm başka kronik hastalıklarda olduğu üzere bu hastalığın da tedavi başarısı, profesyonel dayanak ve farmakolojik tekniklerle kıymetli ölçüde artıyor. İlaç tedavilerinin ruhsal takviyeyle birlikte verilmesi başarılı bir tedavi için çok büyük ehemmiyet taşıyor.
Tütün gayretinde çok kıymetli bir yeri olan 31 Mayıs Dünya Sigara İçmeme Günü, gün geçtikçe daha da değer kazanmaktadır.
