Yüz binlerce binanın yerle bir olduğu, binlerce insanın hayatını kaybettiği 17 Ağustos 1999 depreminin izleri, su altında da kendini gösteriyor …
“Deprem, bu coğrafyanın en büyük gerçeği”
Depremin, bu coğrafyanın en büyük gerçeği olduğunun altını çizen AKUT gönüllüsü Volkan Tunç, “1999’da meydana gelen 17 Ağustos Marmara Depremi’ni anmak için arkadaşlarımla burada bir anma dalışı gerçekleştirdik. Pandemi nedeniyle en son 20. yılında bu dalışı gerçekleştirmiştik. AKUT’un 3. yılında son 100 yılın en büyük felaketi olan depremde 200’den fazla hayata dokunduk ve enkazdan sağ salim çıkarmayı başarabildik. Deprem bu coğrafyanın en büyük gerçeği. Bizim bunu unutmamamız lazım. Her sene de burada anı dalışlarını yaparak hem canını kaybedenleri bulmak için hem de bu gerçeği ülkemize unutturmamak için gerçekleştiriyoruz. Umarım kıyı kenar şeridindeki mimari yapılar bundan sonra daha dikkat edilerek yapılır. Kentlerin merkezindeki mimari yapılara çok dikkat ediyoruz. Ancak kıyı kenar şeridine o kadar dikkat ettiğimizi düşünmüyorum. Eskiden sahilde olan ama şu an denizin 24 metre altında olan binalara dalışımızı gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
“Amacımız deprem gerçeğini unutturmamak”
Dalıştaki amacın deprem gerçeğini unutturmamak olduğuna değinen Kocaeli AKUT ekip lideri Abdurrahman Eke, “AKUT olarak ekibimiz burada yıkılan yapıların ve kaybolan canların anısına bir dalış gerçekleştirecekler. Bu dalışın 5’incisi gerçeklemiş olacak. Amacımız deprem gerçeğini unutturmamak. Çünkü ülke olarak yüzde 96’sının deprem kuşağında olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Muhtemel büyük Marmara Depremi’ni bekliyoruz. Bizim her an hazırlıklı olmamız gerekiyor ki, alacağımızın en büyük tedbirin deprem öncesi olması gerekiyor. Umarım deprem ya da bir doğal afet olmaz diyorum ama bu coğrafyanın gerçeği bu ve her zaman aklımızda bulundurmamız gerekiyor” dedi.